KUTLU DOĞUM
Mustafa Necati BURSALI
-Selâm O’na, Salât O’na-
Müjde bütün enbiyâya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Sabah, akşam ve rûz u şeb,
Yolu beklenmekteydi hep,
Sevinsin dallarda çiçek,
O ki, Nûr, güzellikte tek.
Rahmet arza ve deryaya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Her yere var rahmet bugün,
Vermede yâr rahmet bugün,
Çöllerde bile su akar,
Hep cennet kokusu akar.
Şükür Hazret-i Mevlâ’ya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Lâleler yakındı kına,
Düşmek yok hasret arkına,
Bu ne hoş, ne uğurlu şeb?
İşte âlemde nurlu şeb!
Müjde Meryem’e, İsa’ya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Gökte var, yerde var bayram,
İşte lutfetti Yâr bayram!
Yetime, dula gün doğdu,
Şükür, her kula gün doğdu.
Selâm Hârun’a, Musa’ya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
O ki, Habîb… O ki, Emîn,
O ki, rahmet-i âlemin,
O ki, Sultânu’l-Enbiyâ,
O ki, aya-güne ziyâ
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Yok artık tasalar, gamlar,
Erişti gökten selâmlar,
Erişti bir rûy-i vefa,
Erişti neşe ve safa.
Müjde denize, karaya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Gül kondurdu Hak dallara,
Sen bu sabah bak dallara,
Sevinçlidir kuş, güvercin,
Sevinçli melek, insan, cin.
Bir hâl oldu her eşyaya
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Ah! Ne devlettir visâlin
Bahtı açıldı Bilâl’in,
Ölü kalpler kalktı şâha,
Artık yollar hep Allâh’a.
Bir işaret kâfî aya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Akıl almaz nasıl rahmet?
İşte, işte, asıl rahmet.
Kim der?: «Hakk’ın yok ihsanı»
Çok keremi, çok ihsanı.
Bir pırıltı, bir hoş ziyâ,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Artık gün başka, şeb başka,
Oldu yürekler hep başka,
Bulunmaz dert, cefa bugün,
Dostluk bugün, vefa bugün.
Yemin Kur’ân-ı Mecîd’e,
Böyle gün görmedi dîde.
Hamd Mevlâ’ya, şükr Mevlâ’ya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Verdi dal, verdi nar, çiçek,
Her isteyene var çiçek,
Gam yok denizde-karada,
İşte ermek bu murâda.
Selâm Âdem’e, Havvâ’ya
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!
Gıpta Abdülmuttalib’e,
Hak nûrunu etti hibe!
Gıpta Bedir’e, Hırâ’ya,
Ey İbrahim, ey İsmail,
Muhammed geldi dünyaya!