ŞERÎAT-I GARRÂ-İ MUHAMMEDİYYE İÇİN!..
TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)
Yaratıldı dü cihan; melek, şeytan, ins ü cin,
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Mîzan, mahkeme, sırat, cennet, cehennem niçin?
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Seni yaratan; seni, senden iyi bilmez mi?
Aldığın bir cihazın, kılavuzu gelmez mi?
Çağ dışı diyenlere, İblis bile gülmez mi?
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Sor Yûnus’a söylesin, dört kapının ilki ne?
Cevaz yoktur insanın, insanlığı terkine,
Yâ Rab şu mankurt kitle ne olur bir silkine;
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Şerîat, tarîkat yol; hakîkat, mârifet öz,
Allah emrine karşı olur mu hiç çirkin söz?
Bağını çöz de artık, mâverâyı görsün göz;
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Hayvanlar nâil değil, insan için bu şeref,
Şer‘-i şerifle mü’min, müslümandır mükellef,
Îmandan nasipsizsen zaten değilsin hedef;
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Bu çağrı ötelerin, bir kanun ki sonsuzun,
Anlaması beklenmez, köksüzün ve soysuzun,
Elbet hırsız ve arsız tir tir titresin, korksun;
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..
Susmasın aman diye minaremdeki nidâ,
Al bayrağa kanıyla, verdi rengi şühedâ,
«Olsa binlerce başım, olsun uğrunda fedâ;
Şerîat-ı garrâ-i Muhammediyye için!..»