Merhum Ali Ulvî KURUCU’nun Na‘tına Terbî‘ YÂ RASÛLÂLLAH!..
TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)
Kararmış kalbe ümmîd-i ziyâsın yâ Rasûlâllah!..
Şefîu’l-müznibîn, engin sehâsın yâ Rasûlâllah!..
Habîb-i Kibriyâ, bâb-ı recâsın yâ Rasûlâllah!..
Muhammed Mustafâ, Hayru’l-verâ’sın yâ Rasûlâllah!..
«Fetardâ»* bahşı ey kandil, Sen’in şânında va‘d oldu,
Ezan, kāmet, şahâdetlerde nâmın Hak’la yâd oldu,
Tecellâ-yı cemâlinden elestin bezmi şâd oldu;
Dil-i mecrûh-i uşşâka şifâsın yâ Rasûlâllah!..
Hudâ mihmânısın, bezminde Cebrâil değil mahrem,
Mühürsün, en mükemmel zirvesin, son halkasın, hâtem…
İlâhî bir güneşsin, nûruna pervânedir âlem,
Yakan uşşâkı ol muhrik sedâsın yâ Rasûlâllah!..
Gazap teskin olur el-hak, Sen’in rikkatli secdenden,
İlâhî mağfiret ancak vesîlenden, müsaadenden,
Nebîler rûz-ı mahşerde, şefâat bekliyor Sen’den;
Gönül şehrinde her medhe sezâsın yâ Rasûlâllah!..
وَلَسَوْفَ يُعْط۪يكَ رَبُّكَ فَتَرْضٰىۜ
“İleride (kıyâmet günü), Rabbin Sana (şefaat makamını) verecek de hoşnut olacaksın.” (ed-Duhâ, 5)
vezni: mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün / mefâîlün