GÖNÜL DAĞIMIN KARI
Ali AĞIR aliagir70@gmail.com
Beyaz bir güvercinin yorgun kanatlarına,
Ne hayaller yükledim, ne duâlar gizledim.
Dağlar, hiç ses vermez mi yürek feryatlarına?
Hazan yağmurlarında yollarını gözledim.
Yokluğunda dolunay düştü kanlı sulara,
Kapkara deliklerde kayboldu tüm yıldızlar.
Hasretin kanatırken nasıl kapanır yara?
Acının kıskacında her dem yüreğim sızlar.
Sînemi delik deşik etti hicran okları,
Hıçkırıklarım yuva kurdu pencerelere.
Kelimeler terk etti titreyen dudakları,
Gölgesi bile sırdaş olmaz bîçârelere.
Zamanın dehlizinde zindana döndü âlem,
Yalnızlık tûfânında durulur mu denizler?
Sükûtu yâr eyledi, kâğıda âşık kalem,
Hasretin ilmeğine bağlanıp kaldı sözler.
Ömrümden gün çalarken her bir takvim yaprağı,
Sislenen hâtıralar rûhumun tek nefhası.
Bulutlar yeşertemez kırgın kara toprağı,
Kalmadı, bahçemdeki güllerin râyihası.
Tarifi imkânsızdır içimdeki ateşin,
Kıra serpsem çöl olur bu yangının külünü.
Şafak atmaz, gün doğmaz, ışığı yok güneşin,
Âsuman üzerime sermez mavi tülünü.
Çağlayanlar misali gözyaşlarım aktıkça,
Savruldum, yeryüzünün ıssız kumsallarına.
Ümitler filizlendi mahzun mahzun baktıkça,
Bir ağacın çiçeğe bürünen dallarına.
Kaç zamandır kendimi rüyalarla avuttum,
Hangi rüzgâr dağıtır başımdaki efkârı?
Mevsimler kışta kaldı, cemreleri unuttum,
Gel de artık erisin gönül dağımın karı.
6 Haziran 2022 Pazartesi