YAHYA KEMAL’İN «ABDÜLHAK HÂMİD’E GAZEL»İNİ TAŞTÎR
Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com
“Vîrâne-i cihanda ne şâhız ne bendeyiz,”
Düştük ezelden aşk ile yârin peşindeyiz,
Bâzen Diyâr-ı Rûm’da bâzen Yemen’deyiz.
Bâzen de bilmeyiz nasıl illerde, kandeyiz,
“Rind-i abâ be-dûş fakîr-i revendeyiz.”
“Pîr u civan bahâr bahâr eyleriz sefer,”
Dünyâda işlemez bize endîşe, gam, keder,
Gerçekleşir nasılsa yazılmış olan kader.
Bizden soran olursa sabâ eylesin haber:
“Her dem otâğ-ı Cem’le diyâr-ı çemendeyiz.”
“Yattık bülend servlerin gölgesinde şâd,”
Dünyâyı etmedik -şükür Allâh’a- hiç murâd,
Şöhret de milk ü mâl de kalmaz esince bâd.
Dâim gelir geçer nice Cemşîd ü Keykubâd,
“Dehrin bu hây u hûyuna mecbûl-i handeyiz.”
“Demdir yanar remâd olamaz şeb-çerâğ-ı dil,”
Hâsıl olur o nâr ile binlerce dâğ-ı dil,
Parlar o lâlelerle tutuştukça bâğ-ı dil.
Mest olsam onca câm ile gülşende çok değil,
“Demdir ki ayş u nûş ile ifnâ-yı tendeyiz.”
“Kâm almadık müsâferetinden bu âlemin,”
Uymuş değil murâdına aslā bir âdemin,
Öyleyse var mıdır yeri öldükte mâtemin?
Ardınca hep tarîkine sâlik olup Cem’in,
“Cânanla, meyle son günü ey mevt sendeyiz.”
vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün