UMUT BİR KARDELENDİR FİLİSTİN’İN UFKUNDA*

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com 

 

 

Gecenin kıyısında kar sessizliği ölüm,

Kaç nâzenin bedenden toprağa al kan sızar…

Yaşlar gözlerde ırmak, feryat boğazda düğüm, 

Bir anne bebeğine eliyle mezar kazar.

Hangi yağmur söndürür yürekte yanan nârı?

Filistin… Çilenin ve yalnızlığın diyarı.

 

Niceleri bir demde verirken son nefesi,

Cinayete doymuyor arzın canavarları.

Kubbesinde avazdır Meryem’in içli sesi,

Kül rengine boyanır Aksâ’nın duvarları.

Zeytin Dağı’nın başı kara, kapkara duman,

Filistin’in bağrında ağır yaralı zaman.

 

Zulmetin sahrasından esen gam fırtınası,

Bir avuç kül misâli savurmuş mutluluğu.

Nasırlı avuçlarda şehâdetin kınası,

Yaralı coğrafyanın öksüz, yetim çocuğu.

Bombaların altında her saati bir mahşer,

Filistin, ümmetin sol göğsünde saplı hançer.

 

Güneş yorgun ve mahcup, ziyâsı yok gündüzün,

Havayı karanlığın koyu nikābı sarar.

Sokaklarda gölgeler; evlerde matem, hüzün,

Mîrâca uzanan yol Rasûlullâh’ı arar.

Kudüs’ün kapısında ipek kanatlı Burak,

Filistin mahzun, kaç senedir sevinçten ırak.

 

Ayrılıklar peş peşe, her dem hicran ayazı,

Mevsim hazan, rüyalar kâbus, korku kördüğüm.

Gönül, yanan bir çıra… sönmez hasret yalazı,

Gün yanığı yüzlerde unutulmuş tebessüm.

Açmak için düş kuran tomurcuklar kurumuş,

Filistin… Bir kafeste çırpınan yaralı kuş. 

 

Günler, haftalar erir sabrın sonbaharında,

Arş-ı âlâya varan duâ eder dudaklar.

Buğulu gözler dalgın, pencere kenarında, 

Acıların vadisi ay parçası yanaklar.

Taşır mı okyanusu nahif, titrek bir kirpik?

Filistin semâsında mehtap, yıldızlar yitik.

 

Dalga dalga yayılır bir babanın çığlığı,

Zemherînin soğuğu sarar tüm yürekleri.

Hayattan koparırken savaşın kanlı çığı,

Cennette açmaktalar Gazze’nin çiçekleri.

Elleri arkasında ve on yaşında hâlâ,

Filistin’de nöbette boynu bükük Hanzala.

 

Ak bulutlar gözyaşı taşır yedi deryâdan,

Rüzgârlar ağlamaklı, mükedder çoğu vakit.

Sonsuzluk yolcuları göç ederken dünyadan,

Bir kutlu direnişe sapan taşları şâhit.

Yük ağır, sızı derin, yol uzun, yokuş çetin…

Filistin’de beklenen Ömer ve Selâhaddin.

 

Dillerden dökülen söz: «Zeytine yemin olsun,

İşgale direnişler, sonsuza dek sürecek.

Bu kadîm toprakların altı şehidle dolsun,

Elbet bir gün hepimiz murâdına erecek…»

Yeşerdi yeşerecek kurumuş hurma dalı,

Filistin hep kıyamda, hürriyete sevdalı.

 

Gökte ışık huzmesi, yaprakta birkaç şebnem,

İnşirah var, güneşe kucak açan şafakta.

Bir zafer muştusuyla biter asırlık özlem,

Filistin’in gözleri ay yıldızlı bayrakta.

Bir katre, sağnak yağmur… Sonra huzur ve sükût,

Filistin’in ufkunda bir kardelendir umut.

_______________

* Ümraniye Belediyesi Uluslararası 20. Şiir Yarışması Mansiyon Ödülü, Gökyüzüne Küsen Kuşlar, Ümraniye Belediyesi Kültür Yayınları-83, s. 32.

5 Mayıs 2024 Pazar