MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -34- TİTRETEN YAPRAĞI YELDİR, BENİ AY YÜZLÜ GÜZEL*
Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com
Ayrılıp gitti bu yerden her içip mest düşen,
Durmayıp azmedelim biz de gülistâna hemen!
Mest için koymadı mâdem ki şerîat bir had,
Edep-erkâna falan bakma, aman sun bana sen!
Edep-erkân gözetmek benim artık neyime,
Yularından çekilen bir deveyim gûyâ ben!
Bûse almak dileyip aşk ile bülbül dedi ki:
Hadi incitme bu bîçâreyi ey gül lütfen!
Dedi gül: Sen gibiler sırrıma vâkıf olamaz,
Dersin ebced ile hevvez daha; huttî, kelemen!
–Bûse vermezsen eğer bâri sun aşkın meyini,
–Mey de sunmam sana ben, kahredip öl istersen!
–Ben de berbıt çalarım, def vururum öyleyse,
Tenenen ten, tenenen ten, tenenen ten, tenenen!
–Gece ses yapma sakın; halk uyanıp taşra çıkar,
“Ay tutulmuş!” diye ünler de kaçar sonra neşen!
Hem dal üstündeki yaprak, hemi gönlüm titrer,
Titreten yaprağı yeldir, beni bir gonca dehen!
Cehlinin perdesi kalksın diye gayret eyle!
Tâ ki can meşrıkı aydınlanıp olsun rûşen!
Şems-i Tebrîz! Doğ artık hadi meşrıktan, doğ!
Gün yüzün çünkü senin rûh, bu âlemse beden!
_____________
*Hemehordend ü be-hoftend ü tehîgeşt vatan,
Vakt-i an şod ki der-âyîmhırâmân-ı çemen.
matlaıyla başlayan gazel olup 2., 8. ve arasındaki beyitlerle 16. ve 18. beyitler eksiktir. (Gazel no: 1991); burada mevcut beyitlerin beşincisinde geçen; «ebced, hevvez, huttî, kelemen» Arap harflerini bir araya getiren ve bu sıralamayla kendilerine verilen sayı değerlerine göre tarih düşürmede kullanılan kelimelerdir.
Orijinaliyle aynı vezinde:
feilâtün (/fâilâtün) feilâtünfeilâtünfeilün (/fa‘lün)
. . _ _ (/_ . _ _ ) . . _ _ . . _ _ . . _ (/_ _ )