EY GÖNÜL!
Zahit GENÇ genczahit@gmail.com
Üzer mi hiç seven insan, dostunu?
Yaramızı deşme derim ey gönül!
Var mı söyle, bir sevgiden üstünü?
Seller gibi taşma derim ey gönül!
Açık ise dostla dostun arası,
Göz göz olur gönüllerin yarası,
Deme sakın: «Şimdi değil sırası»;
Sakın haddi aşma derim ey gönül!
Dost yanına edepsizce varılmaz,
Seven insan sevdiğine kırılmaz,
Muhabbetsiz Hak yoluna girilmez;
Doğru yoldan şaşma derim ey gönül!
Sevmek güzel, sevmeyene sözüm yok,
Dost değilse lâf etmeye lüzum yok,
Görmeyene, kalp körüne çözüm yok;
Nefs peşinde koşma derim ey gönül!
Dost eliyle dosta gelen gül güzel,
Dost yanına edep ile gel güzel,
Hak aşkıyla yanmış ise kul güzel;
Gururlanıp şişme derim ey gönül!
Diyemem ki, bunlar benim neyime,
Bu îkazlar bil ki, önce kendime,
Güvenemem hiçbir zaman nefsime;
Nefs ağına düşme derim ey gönül!
«Ah, keşke!»ler dökülmesin dilinden,
Bin pişmanlık okunmasın hâlinden,
Hiçbir kimse incinmesin el inden;
Bizi zora koşma derim ey gönül!
Şu dünyaya, yıldızlara, aya bak,
Yaratan da, yaşatan da ancak Hak,
Ne câhil ol, ne gafil ol, ne ahmak;
İtibardan düşme derim ey gönül!
25 Ağostos 2024, Zorkun