SÖZ KOVANINDAN SIZANLAR
M. Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com
ÖLMEDEN CENNET İSTEMEK…
Doymayı bilmez insan; brüt değil, net ister…
Yarını yedeğinde tutmaya senet ister…
Bilse de sonsuzluğun yolu ölümden geçer;
Tuhaftır insanoğlu, ölmeden cennet ister!..
GÜZ MEVSİMİ
Nedâmet gözyaşları çoğaldı, dize geldi.
Kara kış göz kırpıyor, mevsimler güze geldi.
«Vakit tamamdır!» diyor şakağımdaki aklar;
Yaşamak için ölmek sırası bize geldi!..
KEMİKSİZ
Bugün fırtına biçen, bil ki dün rüzgâr ekti.
Kul dünyada kirlendi, her doğan bir melekti.
Sözün gümüş olduğu yerde altındır sükût;
İnsan her ne çektiyse, kemiksizinden çekti!..
KURTULUŞ
Bazen öne fırlayan, bazen pusan kurtulur…
Kimi zaman konuşan, kimi susan kurtulur…
Baldırandan farksızdır, kuşatır idrakleri;
Kimi fikir zehirdir, zehri kusan kurtulur!..
GÖNÜL BAĞI
Arzı yağmalayanlar, yaşanmaz kıldı çağı,
Kendisine bengisu, ele içirdi ağı,
Zorda görünmez olur, iyi günün dostları;
Menfaat bağı çürük, çeliktir gönül bağı!..
HAKİKÎ DOST
«Vatan yaşasın!» diye ölen, hakikî dosttur…
Kalbiyle mazlumlara gülen, hakikî dosttur…
Kendisi aç kalsa da bunu umursamadan;
Ekmeğini ikiye bölen, hakikî dosttur!..