SUYUN ÖTE GEÇESİNDEN
Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com
Dünden beri üren itler,
Suyun öte geçesinden.
Ağızlarda kokmuş etler,
Suyun öte geçesinden.
Aha şu desteksiz atan,
Şu Hakk’ı yağlayıp yutan,
Şo ipin ucunu tutan;
Suyun öte geçesinden.
Kırılalı gönül hatır,
İner kalkar kanlı satır,
Ekin bozan şu piç katır;
Suyun öte geçesinden.
Kör bıldırcın ve üveyik,
Diyorlar; ağayık, beyik!
Şo dolaşan alageyik;
Suyun öte geçesinden.
Ha, şöyle yakına gel ki,
Porsuğu tanırsın belki,
Şu çakalı çözen tilki;
Suyun öte geçesinden.
Şo ağıza sığmayan dil,
Dişe kafa tuttu ha bil!
Şu domuza dayanan fil;
Suyun öte geçesinden.
Şo dışından kirli içi,
Aha şu zamâne piçi,
Züppe çebiş, oynak keçi;
Suyun öte geçesinden.
Yav bırak paydayı payı,
Aklını oynattı sayı,
Şo sohranan kızıl ayı;
Suyun öte geçesinden.
Mumunu söndür yalanın,
Huyu değişmez yılanın,
Mimarları bu plânın;
Suyun öte geçesinden.