MEVLÂ’NIN AŞKIYLA
Fikret GÖRGÜN fikret_gorgun@hotmail.com
Ta zerreden küreye dek,
Döner Mevlâ’nın aşkıyla.
Melâike öbek öbek,
İner Mevlâ’nın aşkıyla.
Kozasından kelebeğe,
Nizam hâkim yerden göğe,
Arı çiçekten çiçeğe;
Konar Mevlâ’nın aşkıyla.
Kıyamdadır dağlar, taşlar,
Zikirdedir kurtlar, kuşlar,
Aşk ile tutuşur döşler;
Yanar Mevlâ’nın aşkıyla.
İbrahim’i bağlar dili,
Hakk’a adar bir tek gülü,
Kurban için İsmail’i;
Sunar Mevlâ’nın aşkıyla.
Sevda vardır cihana eş,
Sevgi ile doğar güneş,
Nemrut’un yaktığı ateş;
Söner Mevlâ’nın aşkıyla.
Her gün kavuşur geceye,
Kılavuz olur niceye,
Yâkup üç öğün acıya;
Banar Mevlâ’nın aşkıyla.
Mü’mine gurbet burası,
Olma sabrın fukarâsı!
Eyüp olanın yarası,
Kanar Mevlâ’nın aşkıyla.
Ol Muhammed Nur Dağı’na,
Çıkar, gönlünün bağına,
Ol mîraçta Burak’ına;
Biner Mevlâ’nın aşkıyla.
Mü’min olan yaşar hâlis,
Hayatından duymaz yeis,
Varsın tuzak kursun İblis;
Siner Mevlâ’nın aşkıyla.
Gafiller unutur sini,
İster varlığın hepsini.
Ehl-i îman kör nefsini;
Yener Mevlâ’nın aşkıyla.
Bu dünyaya gelen, gider,
Etmemeli ömrü heder,
Nihayeti cümle keder;
Diner Mevlâ’nın aşkıyla.
«Allah!» diyen kalmaz nâçar,
Îman servetiyle göçer,
Kevser havuzundan içer;
Kanar Mevlâ’nın aşkıyla.