GÖZLERİMİZ YAŞ DOLU, BOYNUMUZ BÜKÜK KALDI
Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com
Dökülse deryâ bulanır, benim gamım ve elemim,
Onu nasıl vasfeylesin; âciz, günahkâr kalemim?
Rabbim ne güzel yaratmış; o sûreti, o sîreti!
Nebî’nin kılıncı gibi, keskin idi basîreti.
Görmemiştim bir beşerde öyle sîmâ, öyle bakış,
Harap olan gönüllerdi, işliyordu nakış nakış.
Allâh’a vuslat yolunda âh u enîni dinmemiş,
Ömür boyu, hiç kimseyi incitmemiş, incinmemiş.
Hep tefekkür, hep tefekkür; sohbeti hak, sükûtu hak,
Haceru’l-Esved gibiydi, yüzündeki benleri bak.
Gülse güller açılırdı, mübârek gül cemâlinde,
Yine o var edep, ilim ve takvânın kemâlinde.
Âhirete göçtüğü gün Efendimiz Sâmi’mizin,
Şerefeden yıkılmıştı, minaresi camimizin.
Nur beldesi, Medine ve vâkî oldu dün emr-i Hak,
Geçti cemâl âlemine, alnı açık ve yüzü ak.
Onun izinde yürümek, bir bilsek ne kadar evlâ,
Bütün âbâ ecdâdına, rahmet etsin yüce Mevlâ.
Lâyık olsam Efendime; tutar idim, ömrümce yas,
Okurum her gün rûhuna; beş Fâtiha, on beş İhlâs.
13 Şubat 1984-Nevşehir