ECDAT
Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com
Kanadı demirden uçan kartaldı,
En çetin dağları aşardı bir bir.
On ok çıkar yaydan, on ayrı yöne,
«On»uyla hedefe koşardı bir bir.
Uzaklar yakındı, yakından yakın,
Uykuya hasretti, belindeki kın.
Başbuğ’un emriyle başlardı akın,
Gördüğü düşleri yaşardı bir bir.
Geceyi gündüze çeviren ayı,
Alırdı otağa, demlerdi çayı.
Yıldızları toplar ve dolunayı,
Dizerdi tesbihe, okşardı bir bir.
Giderdi Güneş’in gittiği yere,
Ne yokuş tanırdı, ne ova, dere.
Kılıç sallayarak gama, kedere,
Meydanlara zafer döşerdi bir bir.
Bakmadan zulmüne yokluğun, hiçin,
Söker zincirini nazlı Haliç’in.
Çağ kapayıp yeni çağ açmak için,
Surları kalbinden eşerdi bir bir.
Ecdatla Marmara lâleydi, güldü,
Sevdaydı Akdeniz, Hazar gönüldü.
Söz vatan olunca çağlayan göldü,
Sığmazdı kabına taşardı bir bir.