CEMRE DÜŞER GÖNLÜNE
Basri DOĞAN basridogan@hotmail.com
Cemre düşer gönlüne, umutların ısınır,
Sözün hası sükûtun gölgesine sığınır.
Alevlenir, hışımla kin tutanın ateşi,
Uzaklaşır merhamet, yakar kardeş kardeşi.
Öfke olur rûhunda, gazabınla var olur,
Bir an nefse kapılsan, zulüm iktidar olur.
Ateş yağar semâdan, nice mazlum can yanar,
Mukaddes bir beldede garip müslüman yanar.
O dilerse, zâlimin servetini pul eder,
Övündüğü kudreti, saltanatı kül eder.
Gülistanın içinde başlar aşkın semâsı,
Yasaklanır ateşin İbrahim’i yakması.
Su, ateş ve havayla, kara toprak yan yana,
Süzülürler sırayla üç nefeslik dünyana.
Sıralanır yıldızlar, göz kırparak peş peşe,
Çekilirler şafakta, yol vererek güneşe.
Yerin altı ateştir, üstümüzde güneş var,
Suya düşer bir çıngı, alevlenir ufuklar.
Gönül aşkın meskeni, yanmak ona mahsustur,
Kimi ürker damladan, kimi bir okyanustur.
Tutuşunca yüreğin, pervâneye dönmez mi?
Rûhundaki alevler, suya girsen sönmez mi?
Aşka dair ne varsa, doldurmuşlar kovaya,
Tutuşturup, külünü savurmuşlar havaya.
Denizlerden karaya esen meltem tadında,
Latif, ince hayali geziniyor ardında.
Damarında dolaşır buğu gibi, nem gibi,
Derinlere gizlenir anlaşılmaz terkîbi.
Aşk ateşi gönlüne düşer târumar eder,
Küle dönen dünyanı yeniden îmar eder.
Dumansız bir yangında bir an yakar sîneni,
Bir an şimşek kıvâmı aydınlatır hâneni.
Rüzgârlarda harlanır aşkın koru, ateşi,
Sığdırmışlar göğsüne söndürmeden güneşi.
Aşka dair devâyı arasan da her yerde,
Merhem olur zannetme, yanmak varsa kaderde.
İkrâm eder dilerse için için yanmayı,
Kederlerden âzâde mahşere uyanmayı.
Yâ Rab! Sana sığındık, merhametin derindir,
Gönlümüzü arındır, affın ile sevindir.