NAMAZ KUŞU
Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr
“Yâ eyyühennâsü, ullimnâ mantıka’t-tayr!”
“Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi!” (en-Neml, 16)
Namaz kuşu ile tanıştığımızda 5-6 yaşlarındaydım.
Her yaz tatilinde olduğu gibi tatilin bir bölümünü dedemlerde köyde geçiriyorduk.
Bu günlerin birinde; dedem, eve, elinde bir kuş yavrusuyla geldi. Yavru kuş o kadar küçüktü ki, daha ne kanatları vardı ne de gagası oluşmuştu.
Dedem; camiden gelirken bir ağacın dibinde onu gördüğünü, muhtemelen yuvasından düştüğünü, bir süre annesinin almasını beklediğini, ancak daha sonra bu yavru kuşun kedilere yem olmasına göz yumamadığı için yanına alıp getirdiğini söylemişti.
Artık yavru kuş evimizdeydi. Dedem onu beslemek için; kâh kurtçuklardan kâh ekmek ufaklarını ezerek mamalar hazırlıyor, hazırladığı bu mamaları, bir ilâç kutusundan arta kalan damlalıkla kuşun ağzına akıtarak onu besliyordu.
Biz sadece dedemi seyredebiliyorduk.
Kuşumuz hızla büyüdü, tatilin sonuna doğru artık onu ben de besleyebiliyordum.
Ara tatilde yeniden köye uğradığımızda, minik kuş artık rahatlıkla uçabiliyordu.
Dedem, camın kenarını keserek ona küçük bir pencere yapmıştı. Kuş bu pencereden içeri girip yemeğini yiyip, tekrar o küçük pencereden tabiî ortamına dışarı çıkıyordu.
Kuşun eve geliş saatleri; bizim ona «Namaz Kuşu» ismini koymamıza sebep olmuştu. Şöyle ki «Namaz Kuşu» sadece ezan okunduğu vakit pencereden içeri giriyor, dedem namaz kılarken etrafında uçup kâh sırtına kâh başına konuyor, dedem namazını bitirdikten sonra onu besliyor, kuş karnı doyunca uçup gidiyordu. Tâ ki sonraki vakitte ezan okununcaya kadar… Sonra tekrar geliyor, böylece beş vakit namazında evimize misafir oluyordu.
O sene Şubat tatilinde, dedem bir akşam sıcak sobanın etrafında bizleri toplamış ve şunları anlatmıştı:
“–Bakın evlâtlarım! Kur’ân bize, kuşların günlük ibâdet ve namazlarından bahseder. Bu konuda bazı âyetler vardır. Meselâ;
•Nur Sûresi’nin 41. âyeti, bütün varlıklarla birlikte kuşların da tesbihine ve salâtına/namazına dikkat çeker:
«Görmedin mi, göklerde ve yerdekiler ve havada saflar hâlinde uçan kuşlar, Allâh’ı tesbih ediyorlar. Hepsi salât (duâ-namaz)ını ve tesbihini hakkıyla bilmiştir. Allah, onlar ne yaparlarsa hakkıyla bilendir.»
•Bir diğer âyet-i kerîmede yüce Allah;
«Bunların sözlerine sabret. Bunlara; kulumuzu, güçlü Dâvûd’u anlat. O, pek saygılıydı. Akşamleyin ve kuşluk vaktinde, onunla birlikte ibâdet eden dağları, hizmetine vermiştik. Kuşlar da (hizmetindeydi, onunla) toplu hâlde ibâdet ederlerdi. Hepsi ona pek saygılıydı.» (Sâd, 38/17-19) buyurmuş.
•Yine Enbiyâ Sûresi’nin 79. âyetinde Rabbimiz;
«Dağları ve kuşları da Dâvûd’un emrine vermiştik; onunla birlikte ibâdet (tesbih ederlerdi).» buyurmuştur.
Kuşlar Dâvud -aleyhisselâm- ile birlikte ibâdet ettiklerine göre onunla aynı vakitlerde ibâdet ediyor olmalılar. O da diğer nebîler gibi günde beş vakit namazın yanında; teheccüd namazı kılıyor, seher vaktinde istiğfâr ediyor, kuşluk namazı kılıyordu.
•Allâh’ın Elçisi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in de bu hususla alâkalı şöyle buyurduğu bildirilmiştir:
«Allâh’ın en sevdiği namaz Dâvûd’un namazı, en sevdiği oruç Dâvûd’un orucudur. Gece yarısında uyur, üçte birinde (ortasında) kalkar, altıda birinde (seher vaktinde) yine uyurdu. Bir gün oruç tutar, bir gün yerdi.» (Buhârî, Teheccüd, 7)
İşte böyle çocuklar! Gördüğünüz gibi bizim namaz kuşumuz da namaz kılarken bize eşlik ediyor. Siz de bir namaz kuşunuzun olmasını istiyorsanız, şimdiden namaz kılmaya başlamalısınız.”
Aslında kuş; küçüklükten beri alıştığı üzere, ezan okunduğunda yemek yemeye alıştırıldığı için geliyordu. Ama rahmetli dedemin firâsetiyle bizlere verdiği ders sayesinde bizler de namaza başlamıştık.
Hâsılı sâlih bir müslüman; peygamberlerdeki firâset ve basîret sıfatlarından hisseler alıp, akıl nimetini en verimli şekilde kullanmalıdır ki, kime, neyi, ne zaman, nerede ve nasıl söyleyeceğini ve ne şekilde davranacağını bilsin.
Kalın sağlıcakla…