NAMAZIN ECRİ

Dr. Naif ÖZKUL

 

Bu cihâna Rabbimiz’e kulluk etmek için geldik. İbâdetler, bedenî / mâlî, ferdî / içtimâî çeşitli gruplara ayrılır. Ferdî ibâdetlerin zirvesi ise namazdır.

 

Namaz; kıyam, rükû, secde ve benzeri birtakım hareketler ile edâ edilen bedenî bir ibâdettir. Lâkin namazdaki asıl hedef; Cenâb-ı Hakk’ın huzûrunda olduğumuzun idrâkinde olmamızdır. Namaz; yüce Rabbimiz’le bir mülâkat, O’na hâlimizi arz edebilme, yalvarıp yakarma imkânıdır. 

 

Namazı hendesî / geometrik hareketlerden ibaret zannetmek, bu ulvî ibâdeti israf etmek olur. Namazın özü ondaki huşûdur. 

 

Namazı gerekli seviye ve kıvamda kılabilenle, kılamayan arasında nasıl bir fark oluşur? Bu noktayı çok güzel şekilde açıklayan bir hadîs-i şerif var. Beni çok etkiledi. Sizlerle paylaşmak istedim:

 

عَنْ عَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ :

 

إِنَّ الرَّجُلَ لَيَنْصَرِفُ وَمَا كُتِبَ لَهُ إِلاَّ عُشْرُ صَلاَتِه۪، تُسْعُهَا، ثُمُنُهَا، سُبُعُهَا، سُدُسُهَا، خُمُسُهَا، رُبُعُهَا، ثُلُثُهَا، نِصْفُهَا.

 

Ammâr bin Yâsir -radıyallâhu anhümâ-, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

 

“Kişi namazını bitirdiğinde ona; 

 

•Namazının onda biri [1/10] (yahut)

 

•Dokuzda biri [1/9] (yahut)

 

•Sekizde biri [1/8] (yahut)

 

•Yedide biri [1/7] (yahut)

 

•Altıda biri [1/6] (yahut)

 

•Beşte biri [1/5] (yahut)

 

•Dörtte biri [1/4] (yahut)

 

•Üçte biri [1/3] (yahut)

 

•Yarısına [1/2] karşılık sevap yazılır.” (Ebû Dâvûd, Salât, 122, 123)

 

Bu hadîs-i bir grafik tablosu hâlinde ortaya koyalım:

 

Günümüz insanı bilgisayar ve benzeri ekranlara âşinâ. Âdeta namazımızın seviyesini bir gösterge hâlinde gözümüzün önünde canlandırmaya çalışalım ve onu yükseltebilmek için kendimizi zorlayalım. 

 

Gençler imtihanlara girip ilk 1000’e vs. girmeye, mezun olurken derece yapmaya gayret eder.  

 

İşte bu da namazdaki derece… Ecrini 1/10’dan 1/2’ye yükseltebilenlere ne mutlu!..

 

Hadîs-i şeriften anlıyoruz ki; biz gayret edersek ecir katlanarak artar. Malûmunuz; cemaatle kılınmasında 27 dereceye kadar, Mescid-i Haram’da kılınmasında 100.000 kat, Mescid-i Nebevî’de kılınmasında 1.000 kat gibi büyük ecirler müjdelenmiştir. 

 

Bu grafiği düşüren, ecrimizi azaltan unsurlar nelerdir? 

 

Namaz esnasında insanın hatırından onlarca düşünce geçer. Bunlara havâtır diyoruz. Bunlar kula namazda olduğunu, Allâh’ın huzûrunda olduğunu unutturur. Huşûu kaybettirir ve namazın sevâbını da aşağı doğru çeker, alır götürür.

 

İşte burada kişinin kendisini zorlayarak, kendisinin huzûr-i ilâhîde olduğunun şuurunda âdeta yoğunlaşması lâzımdır. Huzûr-i ilâhîde bulunabildiği süreyi 1/10’dan 1/2’ye uzatmaya çalışmalıdır. Böylece vesvese ve havâtırdan uzaklaşarak kalbini yalnızca Allah ile beraber eylemeye çalışmalıdır.

 

Bir hekim olarak ifade edebilirim ki bu çalışma, insanın beynini de dinlendirir. Stresini / gerilimini azaltır. Daha önemlisi Allah ile beraber olmanın ilâhî neşe ve itmi’nânına nâil olur. 

 

Alınabilecek tedbirler:

 

Kişi; namazda dikkatini dağıtabilecek şeyleri azaltmalıdır. Meselâ telefonunu tamamen devre dışı bırakmalıdır. Sessize almak da, birtakım titreşimler vs. ile kişinin dikkatini dağıtabilir. Evde namaz kılınırken radyo-televizyon mutlaka tamamen kapatılmalıdır. 

 

Camilerde ve nâfile namazlarımızı kıldığımız evimizinde köşesinde aşırı aydınlatmalar, aşırı nakışlı seccadeler, ses ve gürültülü ortamlar konsantrasyonumuzu azaltabilecek şeylerdir. 

 

 Namazda bakışlarımızı secde mahallinden ayırmamak güzel bir tedbirdir. Hadîs-i şerifte; namazda sağa-sola kaçan bakışlar, şeytanın namazımızdan çalması olarak tarif edilmiştir. 

 

Namazı ilk vaktinde güzelce edâ etmek, huzurludur. Sıkışık vakitlerde, alelacele kılınan namazda seviyeyi yükseltmek zordur. 

 

Huzurla aldığımız güzel bir abdest, bu abdestte dişlerimizi misvaklamamız, namazda başımızda takke olması, elbisemizin ve vücudumuzun tertemiz olması ve daha birçok husus, namazımızın kıvâmını ve ecrini yükseltebilir.

 

Cenâb-ı Hak, namazdan aldığı ecrini yükseltebilen kullardan eylesin…

 

Burada câlib-i dikkat ikinci bir husus;

 

Peygamber Efendimiz’in ecrin katlanarak azalması veya çoğalması hakikatini, 1400 sene öncesinde ondalık kesirlerle ifade etmiş olmasıdır. Peygamberimiz ümmî idi. Zaten o devirde mektep, eğitim gibi imkânlar gelişmiş değil. Kesirlerle yaptığı, âdeta zihnimizde yükselen bir grafik ortaya koyan bu anlatım, bana mûcizevî bir husus gibi geldi. Ayrıca Allah Teâlâ mîras hukukunu bu kesirlerle ifade buyurmaktadır.

 

İnsanlık ondalık kesirleri çok eskiden beri bilse de, bunları yazıda ilk kez gösteren, bir Arap âlim ve matematikçi el-Öklîdisî (v. 370/980) olmuştur. Batıda ise, çok daha geç bir tarihte Simon Stevin (v. 1620) ondalık kesirleri incelemiştir.

 

Üçüncü bir husus;

 

Peygamber Efendimiz, namazın elde edilen ecrini 1/10’dan 1/2’ye kadar sayıyor, lâkin tam ecri zikretmiyor. Bu da gönlümde; 

 

“Namazın tam ecrini ancak peygamberler ve Hak dostları gibi zirve şahsiyetler alabilir. Sâir kulların yükselebileceği en yüksek seviye, ancak tam ecrin yarısıdır.” şeklinde bir mânâ doğurdu. 

 

Emîr San‘ânî (v. 1182/1768) gibi âlimler de böyle düşünmüşler. Hiçbir kulun; namazı bütün gerekleriyle, en mükemmel şekilde edâ edemeyeceğini dile getirip, namaz bitince muhtemel noksanlar ve kusurlar için istiğfâr etme sünnetini de hatırlatmışlar. (et-Tahbîr li-Îzâhı Maâni’t-Teysîr, V, 439) 

 

Lâkin böyle düşünmeyen âlimler de mevcut. Onlara göre; adâletli olan Allah, namazı kusursuz kılabilene tam ecir verecektir.*

 

Bu hadîsin benzeri, Beyhakî’de geçiyor ve orada tam ecir de zikredilmiş. (Beyhakî, Sünenü’l Kübrâ, II, 371)

 

Dördüncü bir husus:

 

Unutulmamalıdır ki, bu hadîs-i şerifte, namazı zâhirî ölçülerde de olsa makbul olan bir kişinin ecrinden bahsedilmektedir. Yoksa, iptal olacak derecede namazdan kopan, bir müfsit işleyen kişinin namazının ecrinden bahsedilemez. -Allah korusun- Peygamber Efendimiz öyleleri hakkında şöyle buyuruyor:

 

“…Geceleri nice namaz kılanlar olur ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)

 

Huzûr-i ilâhîdeki seviyesini ve namazından elde ettiği ecri yükseltebilenlere ne mutlu!.. 

­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­________________________________

https://shorturl.at/Gvj3m