NEREDE O TÜL GİBİ SEVDALAR?..

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Onlara, kasaba çarşılarının; dut pekmeziyle gazyağının, mum ile horoz şekerlerinin yan yana durduğu tozlu ve izbe bakkal dükkânlarının kağşamış sözde camekânlarında rastlardık arada bir. Ama daha çok pazar yerlerindeki tablalara yayılmış, ya da bir kerpiç duvara çakılmış iki çivi arasına gerili iplere mandallanmış olarak görürdük o kitapları… Yanakları yusyuvarlak kırmızıya boyanmış Telli Senem ile kıvrık bir çizgiden […]

Continue reading »

MOLLA LÜTFİ’DEN NÜKTELER -2-

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr KUR’ÂN’IN ESRÂRINA VÂKIF OLMAK Uzun Hasan Tokat’ı işgal ettiğinde, Molla Lütfi İstanbul’da Fatih’in hazine kitaplarının muhafızı idi. Doğum yeri olan Tokat’ın işgal edildiğini ve halkın türlü baskılara mâruz kaldığını haber aldığında çok üzüldü. Hükümdar da bu duruma üzülüyordu. Molla Lütfi kendisine gelen bir ilhamla sultana Fetih Sûresi’nden; “Allah sana şanlı bir zafer ile yardım eder.”1 […]

Continue reading »

«GÖRSELLİK» KISKACINDA EDEBİYAT

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Mısırlı medeniyet tarihçisi merhum Ahmed Emin, bizdeki «edebiyat» anlamında kullanılan Arapça «edeb» kelimesini, şiir yanı sıra matematik ve tıp gibi ispata dayalı bilimler dışındaki tüm mensur yazıları da içine alan oldukça geniş bir mânâda kullanır. Buna göre şiirler ve şiir tenkitleri, eskilerin «inşâ» dedikleri Makāmât-ı Harîrî gibi secîli nesirler, şair ve edip biyografilerini ihtivâ eden tezkireler, […]

Continue reading »

NEDİR SÖZÜ EDEBÎ KILAN?

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com «Söz»ü edebî yapan nedir? Nedir bir yazıyı edebiyat eseri yapan? Edebiyat elbette ki; söz söylemenin ustalık; dinlemenin ise ince ve yüksek bir zevk hâline geldiği bir sanattır. Her sanat gibi edebiyatın da değerini artıran, malzemeyi tanzim etmekteki ustalıktır. Yani bir söz veya yazının edebiyat eseri sayılması için edebî sanatlar dediğimiz ses ve söz oyunlarını taşıması; böylece […]

Continue reading »

48. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, İnsanlık hicrî ve mîlâdî yeni yıla sarsıntılarla girdi. Zaten çok da rotasında gitmeyen dünyamızın adalet gemisi, Gazze açıklarında su almaya başladı. İnsanlık yalpalamaya başladı. Çünkü menfaat, bencillik ve kaba kuvvet kefesi ağır bastıkça; insaf, iz’an, merhamet ve adalet kefesi rafa kalktı. Masum bebeklerin, eğitim yuvalarının, hastanelerin üzerine, pek çoğu insan avcıları için yeni görücüye çıkan bombalar yağdı. Yangınların, […]

Continue reading »

Mülâkat

Prof. Dr. H. Mahmut ÇAMDİBİ 1945 İstanbul doğumludur. 1967’de İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsünden mezun oldu. Bir süre öğretmenlik ve okul idareciliği yaptıktan sonra 1977’de enstitüye asistan olarak girdi. 1983 yılında tamamladığı Şahsiyet Terbiyesi ve Gazâlî başlıklı doktora tezi ile öğretim görevlisi oldu. 1994’te doçent, 2001 yılında profesör unvanını aldı. Hâlen Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanlığını […]

Continue reading »

Hâdiseler Karşısında; GERÇEK İTİDAL

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Kıldan ince, kılıçtan keskin bir köprünün üzerinden nasıl geçilir? Hele de ayartıcı dikenlerin uzandığı bir ateş çukurunun üzerine kurulmuşsa… Böyle bir köprüden aceleyle, heyecanla, dikkatsizce geçilebilir mi? Yaşamakta olduğumuz dünya hayatı da; inişi, yokuşu, kayganlığı ve çeşitli tuzaklarıyla tam bir sırat köprüsü değil mi? Her an şeytanî çengellerle çelmelendiğimiz, nefis çukuruna yuvarlanma korkusuyla, titrek adımlarla yürüdüğümüz […]

Continue reading »

KILIÇ VE TERAZİ DENGESİ…

Asım UÇAROK Müslümanları, vasat/orta/mûtedil bir ümmet olarak vasfeden Cenâb-ı Hak; hemen her sahada mü’minlere itidali emretmiştir. Savaşta bile… Hicrî ve milâdî yeni yıla girerken Müslümanları acı bir gündem bekliyordu: Gazze’de yaşanan insanlık dramı… Abluka altına alınmış, metrekareye beş insanın düştüğü bir şehre; havadan, denizden ve karadan bomba yağdıran bir vahşet tablosu… İnsanın kanı donuyor… Kimileri; «Savaş bu…» diyor. «Savaş zaten […]

Continue reading »

47. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Harpler, ölümler, yıkımlar, göçlerle dolu bir zaman diliminin, mâtemlerle, feryatlarla dolu bir coğrafyanın şairidir Mehmed Âkif… Kalemine, âdeta kanlı gözyaşını mürekkep yaparak yanık bir feryat hâlinde bu safha safha mâtemleri yazdı Safahât’ında… Paylaştı hayatıyla, yüreğiyle… Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım! Onunki bir ağıttan ziyade bir ikaz feryâdıydı. Bütün bir millete, en […]

Continue reading »

Âkif’e Göre Dilde Yeniliğin Şartı: MİLLÎ VAKAR

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Ülkemizde millî-mânevî değerlerine sahip çıkan nesillerin en mühim müracaat kaynaklarından biri Mehmed Âkif’tir. Kürsülerde, minberlerde Safahat’tan mısraların geçmediği hitabe azdır. Sessiz tabiatının tersi olan şuurlandırıcı, heyecanlı üslûbu ve samimî sözlerinin, ihlâslı özüyle uyum içerisinde oluşu, bu büyük şairin 2000’li yılların Türkiye’sinde de mühim bir şahsiyet olarak kalmasını sağlamıştır. O; milleti için, çok sevdiği Mevlânâ, Sâdî ve […]

Continue reading »
1 108 109 110 111 112 124