YÜZAKI DERGİSİ – YÜZAKI YAYINCILIK
Muhteşem Bir Mâzîden İhtişamlı Yarınlara…
M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com Bitmeden zemherî, gelmeden bahar, Eriyorum nasıl eriyorsa kar. Bugünkü zikirde semâzenler var; Cümbüşü, kemanı bırak «ney»le gel! Nefs-i emmâreden kurtul, öyle gel! Kutlu bir vakitte; «İllâ!» diyerek, Cibril kanadıyla kalbe değerek, «Vav» gibi başını öne eğerek; Sadağında sevgi, gülden yayla gel! Nefs-i emmâreden kurtul, öyle gel! Kelâm meclisinde hikmet dermeye, Derilen hikmetle Hakk’a varmaya, Karanlığı […]
Continue reading »Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com I Hak verirsin bana, gel biraz düşün! Cehennem pahalı, cennet bedava… Bunlardan birine mutlak dönüşün, Cehennem pahalı, cennet bedava… Maâzallah girme pavyona, bara! Ömür sermayenden alır kapora, Günah işler bir de verirsin para; Cehennem pahalı, cennet bedava… Bedelsiz değildir; içkiyle, kumar, Dünya hayatını eder târumâr, Asıl âhirette okkalı şamar; Cehennem pahalı, cennet bedava… Nefsinden yakalar, çeker milleti, […]
Continue reading »Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com -Kerem hikâyelerinden ilhamla- Söyle bana şimdi koca vîrâne, Seni mesken diye seçenler hani? Gamlanıp durursun sitemkârâne, Sofra kurup yiyip içenler hani? Gördüm günden güne derdin artıyor, Geçmişi andıkça sînen börtüyor, Kapını rüzgârlar açıp örtüyor; Sabah-akşam gelip geçenler hani? Ne günler geçirdin yok ile varda? Kimi cimri idi kimi hovarda, Kırık aynaların yıkık duvarda; Gülüşüyle neşe saçanlar […]
Continue reading »Harun ÖĞMÜŞ Soylu insanlara hastır acımak Kısmet olmaz o şeref her adama Senden af beklemiyor kimse kuzum Âdil ol tek, acımazsan acıma! vezni: feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)
Continue reading »GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Deli gönlüm kurduğun türlü hayal boş değil. Menzil menzil örülen özge masal boş değil. Lügatlerden en derin mânâlarla süzerek, Hak katına yazdığın kaç arz-ı hâl boş değil. Yüreğinden damlayan nâr-ı beyzâlar ile, Yanarak doldurduğun şu ilmihâl boş değil. Kâinat kitabında sunulan kutlu resim, Yüreklerde imzası töre, ahvâl boş değil. Kaf Dağı’nın ardında nice hikmet saklıdır, […]
Continue reading »ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL) Dün, dedem şanlı mühür vurdu, huzur doldu cihan, Anla! Şaşmazdı adâletteki hassas mîzan. Ceddim Osmanlı yıkılmaz diri İslâm kalesi, Bir tohumken yetişip oldu çınar merhalesi. Göğe dal dal uzanan yerdeki devlet bu çınar, Hep adâlet dağıtır dalları, rahmet bu çınar. Şimdi çıkmış da zehir ruhlu lisanlar satılır, O büyük devlete hâince çamurlar atılır. Laf müzevvirleri kalkıp […]
Continue reading »CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com Bozacıda otursak da, Vefâ bizden uzak şimdi… Gemileri batırsak da, Cefâ bizden uzak şimdi… Duruşun ne, kāmet hani, Birlik olmuş ümmet hani, Beş defalık davet hani? Defa bizden uzak şimdi… Yakın bildik zindanları, Kazanç saydık ziyanları, Biz götürdük, fidanları; Yafa bizden uzak şimdi… Zevke daldık, vurgun yedik, Kardeş eti her gün yedik, Dergâhlardan sürgün yedik; […]
Continue reading »Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Duâdır kulluğun iliği, özü, Gönlü Arş’a doğru ağdırır duâ. Rabbe aczimizi, îtiraf sözü, Hakk’ın yardımını yağdırır duâ. Duâ kapısını açmış ise Hak, Rahmetine kapı açar muhakkak, Gönülden duâya eyler muvaffak; Sağnak, sağnak rahmet sağdırır duâ. Mazlumun çıkarsa göklere âhı, Perdesiz yükselir, bulur Allâh’ı, Korur da mazlumu duâ silâhı; Zâlimi zulmünde boğdurur duâ. Asla zorluk yoktur Allâh’a […]
Continue reading »Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com Sâlih bir amele, hâlis niyete, «Art» diyenin vicdanından şüphem var! Tek dişli canavar medeniyete, «Şart» diyenin vicdanından şüphem var! Ocak çulu meydan okur ipeğe, Yal teknesi emir verir kepeğe… Bir zâlime hizmet eden köpeğe, «Kurt» diyenin vicdanından şüphem var! Kart öküzler eğri bakar harmana, Baltaları ihraç eder ormana… İnsan için dünyada tek dermana, «Dert» diyenin vicdanından […]
Continue reading »Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Bir ikindi vakti, tebessüm yanar, Ufukları karartırken son nidâ. Renkler soluklaşır, yürekler kanar, Zamanı kucaklar hazin bir vedâ. Kuruyan bir gülün solgun yaprağı, Dalından koparak toprağa düşer. Rüzgâr selâmlarken dalgın ırmağı, Damlalar dökülür bir dağa düşer. Dalgaların arasında bir gemi, Mavinin kalbinde yorar kendini. En vefâlı dostu yoksa gölge mi? Giderken sırtına sarar derdini. Gökyüzünde birkaç […]
Continue reading »