O SÖYLER DE…

ŞAİR : CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com -Kadîm dostum Tâlî’ye- Allah aşkı, Rasûl aşkı sarar da, Her zerre, her hücre nasıl inlemez? Kulaklar duyar da, gözler görür de, O söyler de bir kul, nasıl dinlemez? Müslüman sünneti nasıl tanıyor? Sünnetsiz bir fikre nasıl kanıyor? Şahâdet, «İsmi»yle tamamlanıyor, O söyler de bir kul, nasıl dinlemez? Güzeller güzelli, hasların hası, O yoksa silinmez […]

Continue reading »

MEDİNE

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com Gönül, Medine’yi sorardın hani, Taybe hareminin işte hizası, Îmânın, ihlâsın nurlu vatanı, Sardı rûhumuzu nûr-i beyzâsı. Üstüne bastığın bu aziz toprak, Açtığından beri Habîb’e kucak, Kütükleri bile Rasûl’e müştak, Muhabbet yoğrulu bütün eczâsı. İyi bak gördüğün şu yeşil kubbe, Aşkın nişânesi her mü’min kalbe, Altında kulların en hası Rabbe, Hakkın âlemlere rahmet imzası. Habîb’in […]

Continue reading »

NEYLESİN?

ŞAİR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com Dost mektubu gönle düşer zamansız, Damgayı neylesin, pulu neylesin? Hasretinden ciğer yanar dumansız, Ocağı neylesin, külü neylesin? Taş sayılır, lokma diye yuttuğum, Diken olur, ekmeğime kattığım, Dost olmadan, zehir olur tattığım, Kovanı neylesin, balı neylesin? Sarhoş musun sen mestâne gönül? Dönersin durmadan pervâne gönül, Bulursa yâreni dîvâne gönül, Sarayı neylesin, çulu neylesin? Düğünde ağlayıp, […]

Continue reading »

DÖRTLÜKLER

ŞAİR : Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com MASKELİ SOYTARILAR Kaşıyıp kanatırlar kapanacak yarayı, Kardeşler arasında açacaklar arayı… Ne kadar «hâin» varsa, şöyle bir dokununca; «Barış», «özgürlük» diye basarlar yaygarayı… RAKIM SIFIR-AHLÂK SIFIR Seviye yükselir mi yürüyen merdivenle? İpotekli koltukta çevresi yok, çapı yok. «Mitomani» teşhisi koymuş özel doktoru, Maalesef bu illetin şurubu yok, hapı yok… ZULMÜN ZEVÂLİ YAKIN Domuz çiftliği kurmuş kanlı […]

Continue reading »

YÂ MUHAMMED (S.A.S.)

ŞAİR : Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Canlarımız Sen’i özler, Mahşerde yolunu gözler. Çık gel dünyamı süsleyen, Sen gelince güler yüzler. Cemreler düşerdi kışa, Bahar karışırdı yaşa. Ölü kalbe can gelirdi, Hakk’ı getirirdin başa. Gönül bağını seyrettik, Sen’in çağını seyrettik… Biz Sen’i göremeyince, Uhud Dağı’nı seyrettik… Zât’ın olmasaydı eğer, Ne semâ olurdu, ne yer… Dünyanın bütün dertleri, Sen’inle olmaya değer… Kim bilir […]

Continue reading »

PEYGAMBERİM’İN İZİNDEYİM

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Ekranda niceleri; «Bize Kur’ân yeter!» der. Sünneti ve hadîsi yok sayar, inkâr eder. Sanmayın bu yalnızca bugünün meselesi, O müsteşrik gürûhun kaç asırlık hamlesi. Maksat bu yüce, güzel dînin özünü bozmak, Sonra da şu ümmeti parçalamaktır ancak. Şüpheyle bulandırıp insanların aklını, Fitneyle başlatmaktır bu toplumda yangını… Kur’ân ve Sünnet, dînin iki ana kaynağı, İkisi de […]

Continue reading »

ÂH, EY MERHAMET!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) -Ebced değeri Allah lâfzına tekâbül eden ve «Allaah» diye çağıldayan 66 beyit- Vakit tamam, ana rahminde nazlı bir bebecik, Hayâta göz açılan anda, cismi pek nâzik, Ne sancılarla doğarken, biraz buruk gerçi; «Ya ağlarım, gülerim, zıplarım!» diyordu içi! Ne tatlı şeydi sarılmak, doğup da annesine, Ne hoştu uykuya dalmak, yatıp da sînesine. Nefes nefes […]

Continue reading »

BİZE BU DAR HUDUTLARI ÇİZEN KİM?

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Kavmiyet asabiyetini reddeden İslâm’ın ümmet potasında, asırlardır kardeşçe yaşayan unsurların arasına Fransız İhtilâli’nden beri nifak sokuldu. Mikro milliyetçilik, “ulus devlet” zehirleriyle İslâm ümmeti 70 parçaya bölündü. Şimdi Suriye, Kuzey Irak ve terör hâdiseleri etrafında, Kürt kardeşlerimiz üzerinde büyük bir oyun oynanıyor. Rabbim hepimize basîret versin. Bize bu dar hudutları çizen kim? Kan kokan bu senaryoyu yazan […]

Continue reading »

DÜŞMEYE!..

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Dîn-i İslâm, o güzel nazlı kuğu, Ateş altında ne hâl? Taştı buğu. Hırlıyor, bombalıyor kâfirler, Döndü enkāza bütün Orta Doğu. Çiğniyor hokkabazın ağzı barış, Durmadan, patladı her kan oluğu. Çâre tek Sen’de İlâhî, Sen acı! Boğmasın ümmeti zulmün doruğu! Yalvarır dert ile Seyrî; yâ Rab! Mazlumun düşmeye bayrak ve tuğu… vezni: feilâtün / feilâtün […]

Continue reading »
1 218 219 220 221 222 478