HUZ Bİ-YEDÎ!.. (TUT ELİMDEN!..)

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Gökte ey gözde Habîb, Yerde ey derde tabîb! Şükür ey Bâd-ı Sabâ, Esti rüzgâr-ı nasîb!.. Sîne; «Lebbeyke» dedi, Ne olur; huz bi-yedî!.. Yalvarır ins ü melek, Yalvarır gamlı felek, Aynı hepsinde niyaz, Aynı aşk, aynı dilek; Ey gönül mûtemedi, Ne olur; huz bi-yedî!.. Alna sürsem de kına, Yok yüzüm en yakına, Medet ey Şâh-ı […]

Continue reading »

EN ÜSTÜN VESÎLE…

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com Râm etmesin şu dünyâ, fânî, boş işvesiyle… Dünyâyı terk için tek, ölmek imiş vesîle… Mânî değil ki cehlin, hem bi’l-akis vesîle… Engeldir arz-ı endâm, allâme kisvesiyle… Mevlâ’yı kör mü sandın, şeytan ve yâvesiyle?.. İhsan şuûru lâzım; olmaz riyâ vesîle!.. Her an yanında Rabbin, esmâsı cilvesiyle… Tutmakta kaydı kâtip, defter, sicil vesîle… Külfet içinde ülfet; gelmez […]

Continue reading »

PEYGAMBER EMÂNETİ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Ey mü’minler! Sizlere emânet-i Peygamber, İki şey bıraktım ki, iki dünyâda rehber… Onlara sarıldıkça sapmazsınız bir milim, Biri Hazret-i Kur’ân, diğeri de sünnetim…

Continue reading »

ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -1-

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) tali@yuzaki.com أَكْرِمُوا أَوْلَادَكُمْ وَأَحْسِنُوا أَدَبَهُمْ “Çocuklarınıza ikramda bulunun ve terbiyelerini güzel yapın!” “Kıymet verin, ikrâm edin evlâdınıza… Muhtaçlar o ciddî, güzel irşâdınıza…” Dünyâda çocuklar size muhtaçtır ama Ukbâda koşarlar sizin imdâdınıza… Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûl (İbn-i Mâce, Edeb, 3)

Continue reading »

SÜNNET’E UYMAK HAKK’I SEVMEK

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Peygamber aşkıyla tutuşan gönül, Durmadan ismini anar Efendim!.. Sevdâna kavuşmak mü’mine ödül, Mahrûmun yüreği kanar Efendim!.. Yegâne hayatın ümmete örnek, Yaşayan Kur’ân’dın dünyada gerçek, Rahmetsin âleme, makamın yüksek, Refref’in tâ Arş’a konar Efendim… Bıraktın bizlere iki emânet, Allah’ın Kitâbı, nebevî sünnet, Sarılan onlara, görmez dalâlet, Şu zulmette bize fener Efendim!.. Âyeti, hadîsi candan duymayan, Nefse […]

Continue reading »

EFENDİM

Zahit GENÇ zahitgenc@gmail.com Nice garip, nice yetim ısındı, Yüreğinin sıcağında Efendim!.. Çiçeklerin Hüseyin’le Hasan’dı, Büyüdüler kucağında Efendim!.. Aramayan hakikati bulamaz, İnanmayan hak dünyada gülemez, Kör gönüller ne hikmet var bilemez, Örümceğin bir ağında Efendim!.. Hâtıran var Arafat’ın düzünde, Hayat bulduk gül kokulu izinde, Yanmalıyız aşk «od»unun közünde, Pişmek için ocağında Efendim!.. Seviyorum gül çağını özümden, Düşündükçe yaşlar akar gözümden, Af […]

Continue reading »

GURBET ACISI

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com Gurbet biter bir gün olur gelirim, Çoğu geçip gitti, kalan azıdır… Sen ağlama, gözlerinden bilirim, Bakışların yüreğimde sızıdır… Gözyaşıyla yuma allı yazmayı, Ben istemem ayrı gezip tozmayı, Beceremem her gün yazıp bozmayı, Alnımızda hasret, kara yazıdır… Burcu burcu tüter her şey gözümde, Duygularım filizlenir özümde, Mayalanır hânım sevdan gözümde, Kahreyleyen beni âşık sazıdır… Seferîyim düştüm […]

Continue reading »

KAR VE KOR!..

Servet YÜKSEL servety@t-online.de Göklerin dibi nerde, ince ince yağan ne? Hayat bir imtihanmış, duâ ettin mi anne? Bir bilsen neler gelir kar yağarken yâdıma, Gurbette olmak zormuş, çığ düşer feryâdıma. Özü kaynar ataşmış, dağları sor çobana. Avucuma düşen kar, bir an kor geldi bana. Postunu sermiş ayaz pervasızca esiyor. Hasret haddi aşınca kılıç gibi kesiyor. Fırtına, tipi demez bir acayip […]

Continue reading »

KİM AYIRIR GÜLDEN SENİ?..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Sende sûre, sende âyet; Nasıl desem, dilden seni?.. Oku, sende her mârifet, Mevlâ’m görür hâlden seni!.. Nefs öğütür sabır taşın; Mîrâcın mı, gamlı yaşın?.. Gönül; nedir bu telâşın, Kim engeller, yoldan seni? Yükün ağır, yolun ince; Sensiz değil gündüz, gece!.. Sen, ey tesbih eden gonca, Hak saklasın elden seni!.. Ney misâli yanar özün; Bir hasretle tüter közün!.. […]

Continue reading »

ALDANMA GÖNÜL

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Âdemoğlu zaten nâçar, Aldanma gönül aldanma! Bir nefestir, birden uçar; Aldanma gönül aldanma! Sevdiğin şey neyse yiter, Varlığı gözünde tüter. Sonlu olan, bir gün biter; Aldanma gönül aldanma! Heveslenme hoş hâline, Kapılma boş hayâline, Düşme ha! Nâmert eline, Aldanma gönül aldanma! «Nur» ile «nâr» çifte nehir, Şükürsüze yetmez mehir. Kalpte fesat, dilde zehir, Aldanma gönül aldanma! […]

Continue reading »
1 314 315 316 317 318 478