Sessiz Yollarda

Ahmet ARSLAN Yürüyorum düşe kalka korkmadan, Tufanlar kaynatan ıssız yollarda! Sancılı meltemle olur koşarım, Isırgan yangınlı sessiz yollarda! Rüzgârgülüm hüzünlere asılı, Onurumuz kâğıtlara basılı… Dilsiz sonbaharda ömür tasalı Gülmüyor gamzeler düzsüz yollarda! Issız çığlıkları geceler taşır, Nasırlı çıbanı haksızlık kaşır. Karanlık iklimden sevgiyi aşır Taşır, aksın gitsin nazsız yollarda! Yıkımda kasırga; sarhoş ezgiyle, Istırap dökülür dilimden böyle. Nasıl kurtulunur acıdan […]

Continue reading »

Geldi Mübarek Ramazan!

SEYRÎ (M.Ali EŞMELİ) Tam hatırlattı yarım tevbemizi, Affa yükseldi mübârek Ramazan! Onbir ay yaksa da hasretle bizi, Çok şükür geldi mübârek Ramazan! Çok şükür geldi o rahmet dolu yâr, Bu hilâldir denilen sorgucu var. Oldu yerlerdeki ahlâka ayar, Gökte inceldi mübârek Ramazan! Bülbülün çektiği ahlar çoktu, Gül gönüllerde siyahlar çoktu, Çok omuzlarda günahlar çoktu, Lutfedip sildi mübârek Ramazan! Hem kilitlendi […]

Continue reading »

Muhabbet Yağmuru

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Virân oldum bu hasretten harâbım yâ Rasûlâllah!.. «Dahîlek»tir benim her an hitâbım yâ Rasûlâllah!.. Garîbim, hastayım, bîçâreyim, bir tek şifâ Sen’de… Kabûl et cânı, dinsin ıstırâbım yâ Rasûlâllah!.. Muhabbet yağmurun gönlümde gül-sümbül yetiştirsin; Sen olmazsan, çorak, ıssız türâbım yâ Rasûlâllah! Ateşlendim, susuz kaldım firâkın kerbelâsında… Kerem et kevserin olsun şarâbım yâ Rasûlâllah!… Şefâat sancağından ayrı düşmek […]

Continue reading »

Sevgi Denizi

Yusuf DURSUN «Sevgiden bir deniz olsa da yüzsek; insan, ancak o zaman insan olur.» -Hazret-i Mevlânâ- Sevgiden bu deniz, sevgiden bu dağ, Yıldızlar, dolunay, güneş sevgiden. Sevgiye kâinat olurken feda, Anlamaz insanlar sevgiyi neden? Sevgidir insanı tam insan eden. Düşen, tohum değil sevgidir yere; Fidanı sevgiyle, gül eder toprak. Yeniden yeşerir günde kaç kere, Sevgiyle yoğrulan bir sarı yaprak; Sevgi […]

Continue reading »

Yıllar Hazan Peşinde

SEFERÎ (M.Nejat SEFERCİOĞLU) Şimdi çok uzaklarda duyguları süsleyen Bahar mevsimi gibi o yemyeşil gözlerin Artık duyulmaz oldu her gün merhaba diyen Bir seher yeli gibi o sımsıcak sözlerin Her an seni gözlüyor hayâlinde düşünde Gönlüm hasret bahâra yıllar hazan peşinde Senden kalan hâtıra o hülyâlı son bakış Kurumuş bir yaprağa dökülen çiğ tanesi Bildim ömür bitecek sona ermeden yarış Kulağımda […]

Continue reading »

Güldür Ölüm

Rıfat ARAZ Gönül ile gül çağında; Gonca tutan daldır ölüm!.. Kevser akan dost bağında; Dosta açan güldür ölüm!.. Can neylesin haset, gurur? Aşkla erir cümle kusur!.. Kul olana sonsuz huzur; Olmayana züldür ölüm!.. Bir umuttur Arş burcunda; Her soluğun, baş ucunda!.. İhram giymiş nur içinde; Hâlden doğan hâldir ölüm!.. Hani; «Dünya benim!» diyen; Taht devirip, taçlar giyen?.. Bazen gizli, bazen […]

Continue reading »

Olsaydı

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Şu sevdâmı hece hece, Anlatacak dil olsaydı. Gönlüm sırdan bir bilmece Şifresi de «gül» olsaydı… Olsaydı dağlarca derdim, Şükrolsun Rabbime derdim. Dost bağına tez giderdim; Yüce davet «Gel!» olsaydı. Sevgi sonsuz, nefret dardır, Sevap kutsal, günah ardır, Her bir işte hikmet vardır; Keşke aklım «bil» olsaydı… Meçhûl sona çeyrek kala, Aldırmam mansıba, mala, Sarınıp bir yensiz çula, […]

Continue reading »

Aşk

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Vech-i aşktan görünen canları Leylâ kılar aşk Gösterir hüsnünü, meftûnunu şeydâ kılar aşk Ref’edip aklını Mecnun diye sahrâya salar Sonra Mecnûn’unu bin akl ile dânâ kılar aşk Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »

Münâcat

Mustafa Necati BURSALI “Eğer Allah; insanları, yaptıkları günahlar yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.” (Fâtır, 45) Allâh’ım! Sen getirdin bu hoş gülzâre bizi, Habîbin hürmetine düşürme zâre bizi! Mülk Sen’indir, hamd Sana, Sen’sin Aziz ve Melik; Eğer bağışlamazsan sürerler nâre bizi! Kereminin incisi güneş oldu, ay oldu, Bir vefalı ümmet kıl o kutlu Yâr’e bizi! Göz Sen’den, gönül Sen’den, […]

Continue reading »

Kıt’aların Diliyle Mevlânâ’dan Rubâîler

Muhammed YETİM Önümde kendi ekşi ayranım veyâ koruk üzüm Yeterli; kimsenin balında şerbetinde yok gözüm Ne gam, sıkıntıdan ölüm erişse tatlı cânıma Yeter ki hür ölem de bende olmayam, budur sözüm Vezni: mefâilün / mefâilün / mefâilün / mefâilün Ey cihânın cânı cânan, ben yöneldim çehrene, Şaştı kıblem çok zamandır, sormasınlar Kâbe ne? Dönmem aslâ, ay yüzündür ruhların tek kıblesi, […]

Continue reading »
1 442 443 444 445 446 478