Uyan Dikran!..

Sadettin KAPLAN Sırtımdan hançerleyip: «İmdat!» diye bağırdın; Kördün, tüm vicdanların seslerine sağırdın… Aslında sen değildin Taşnak, Hınçak, Asala. Soykırımmış… Sen bile inandın bu masala… Bu ne soymuş ki Serop, bitmedi kıra-kıra; Serpildi ayrık gibi dünya denen bozkıra?.. Bu yurtta, tek bedende bir can gibi yaşardık; Aynı mizaha güldük, aynı gözde yaşardık… Yalanlar yasa ile «gerçek» olur mu Aram? Tepe iken […]

Continue reading »

Gelincik Çiçeği

Olcay YAZICI Hey gelincik çiçeği! Söyle bize gerçeği; Neden bulandın kana? Hâşim mi baktı sana? Yüzünde kara çizik, Rûhun mahzun ve ezik… Kalp sızıların dinsin, Niye hep tedirginsin? Çekinme, ortaya çık! Öpsün seni damatçık!.. Sevgilinin bakışı, Yaza çevirir kışı. Kırların zarif kızı, Entarin kan kırmızı… Kuş uçsa ürperirsin, Kalbe ümit verirsin. Doğum-ölüm yasası: Hayatın hülâsası… Narin, nazlı kelebek, Ömrü umursamaz […]

Continue reading »

Merhum Es’ad Erbilî -kuddise sirruh- Hazretleri’nin bir gazeline tahmîsimdir. Sen’in Aşkında Mecnûnum

Nuri BAŞ Usandım nefs elinden ah! Günahtan başka zârım yok. İbâdetten feyizlenmiş gecem yok, hem nehârım yok. Dilim suskun, medet yâ Rab! Gönül bir kış, bahârım yok. Sen’in aşkında mecnûnum, velîkin iştihârım yok. Demâdem dâğ-ı hasretle figandan başka kârım yok. Bütün pâyem kulun olmak; tamâmen pâyesiz geldim. Bütün gāyem; Sen’in sevgin; bu yüzden gāyesiz geldim. O gün sâyende hıfz olmak […]

Continue reading »

Kıt’a

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Sorsam a gönül derdine dermân erişir mi? Firkat-zedesin vuslata fermân erişir mi? Bin âh ile yanmış görünen sînene bir gün Hünkâr dediğin, yâr dediğin cân erişir mi?   Vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

Gül Biçerim

Melda ÖZATA «Har mı eker» ansızın «gül biçerim» bir çeşit, Orda şiir söylenir, dil biçerim, bir çeşit. Gönlüme has yolların muştusudur, düşlerim, Onlara ben bir güzel mil biçerim, bir çeşit. Derbederim gönlümün yok tutacak bir yeri, Kalbime bir al mı al şal biçerim, bir çeşit. Hep üşüyüp mihnetin katlanırım, kahrına, Her ateşin başkadır, kül seçerim, bir çeşit. Her yakamoz kalbimin […]

Continue reading »

Bâd-ı Sabâ’ya Kıtalar –I

KÂFÎ (Ekrem KAFTAN) Gelişin bir diriliş, gidişin ölüm ânı. Kâfî nasıl kaldırsın bu ağır imtihânı! Ne vasla imkan vardır ne hicrana tahammül; Bir nefes ver ey sabâ, coşkun aşkın ummanı! *** Ey sabâ bu râyiha gülden mi, lâleden mi? Gönlümdeki bu sevda sonsuz şelâleden mi? Seyrine daldığım an İstanbul’u görürüm, Aşkından tek nasîbim, neşe mi, nâleden mi? *** Uykusuz kalmak […]

Continue reading »

Kalmadı

HANOĞLU (Abdülaziz DUMAN) Öyle bir zamana çattık ki dostlar; Yaşanan günlerin şâdı kalmadı! Karakargalara bin bir alkış var; Şakıyan bülbülün yâdı kalmadı! Âşıklar yalancı, aşklar hep yalan, Gönüller bîçâre, sevdâlar talan, Sade bir hikâye Leylâ’dan kalan; Efsane Mecnun’un adı kalmadı! Arkadaşlık mümkün değil bî-bedel Diyenler çoğaldı; «cep doldur da gel!» Yaşlı atasına şefkatli bir el Uzatacak can evlâdı kalmadı! Adâlet […]

Continue reading »

Yürek Yangını

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) Dört mevsim ılgıt ılgıt esiyor deli gönlüm, Nefsinin nefesini kesiyor deli gönlüm. Delişmen duygularla bakarken ufuklara, Umutla gözlerini kısıyor deli gönlüm. Şu kayan yıldızları toplayıp birer birer, Yeniden âsumana asıyor deli gönlüm. Sonsuzluk ummânında kulaç atıp yarına, Hakikat sahiline basıyor deli gönlüm. Rûhunu meleklerin şefkatiyle sararken, İblisi zincirleyip kasıyor deli gönlüm. Yürek yangınlarıyla içerken kana kana, Her […]

Continue reading »

Nerdeyim?

M. Faik GÜNGÖR Yeşeren bir alevim, yılanların dilinde, Kanayan bir yaranın sezildiği yerdeyim. Zikrullâhı nakşedip Mevlânâ’nın ilinde, Şems-i Tebrîz’in aşka süzüldüğü yerdeyim. Kaç asır geçti bilmem hâlâ arar dururum, Güneşin saçlarını dehlizlere vururum, Ya ben yâri bulurum, ya eririm, kururum, Mansur’un «Ene’l-Hak»la yüzüldüğü yerdeyim. Yakubî hıçkırıkla galip geldik zamana, Sabr-ı Eyyûb elinde dertler gelir amâna, Rüyalar yormak için döner yollar […]

Continue reading »

Elvedâ

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) Gittin, o sonbahar günü, sessiz bir ah gibi Gittin, içimde yankısı hüznün delik delik… Gittin, sıyırdın aşkı o gün bir günah gibi, Gittin, bir elvedâ bana çok gördün üstelik… Rûhum ne «elvedâ!» dedi ardından ağlayıp, Asla ne bozdu bir sefer olsun yemînini. Lâkin o sonbahar günüdür bir yanım kayıp, Zihnim, öbür yanıyla tesellî eder beni… Her gün […]

Continue reading »
1 447 448 449 450 451 478