AŞKI TANIMAK

Halil GÖKKAYA Biz aşkı âşıkların sırasından tanıdık, Bitmeyen gecelerin karasından tanıdık… Öğrettiler ilâcın sabırda olduğunu, Eyüp’lerin tarifsiz yarasından tanıdık… Tesbihatlar dillerden yüreklere indikçe, O nurlu erenlerin çırasından tanıdık… Yedi kat gökten öte mîraca dek uçmayı, Burak ile Refref’in şurasından tanıdık… Mevlânâ’ca Yunus’ça yıldız olduk hilâle, Çileyi, seferberlik kurâsından tanıdık… Mesnevî’nin şerhiyle açılan her sayfada, En ağır ibretlerin darasından tanıdık… İncir […]

Continue reading »

KIŞ NAĞMELERİ

Ekrem KAFTAN 26 Aralık 2002 Ölgün güneş altında titreşen kuru dallar Sinesinden fışkıran çiçekleri özlüyor Götürür Kaf Dağı’na çocukları masallar Her biri cam ardından kar deseni gözlüyor Beyaz bir sükût vardır çamların gölgesinde Şairlerin gönlüne hep maziyi anlatır Bahara hasret vardır bülbüllerin sesinde Yazarlar kar üstüne hasreti satır satır Güneşi görse bile sırt çevirir denizler Bilir ki ateşinden gönlüne derman […]

Continue reading »

YÜREK TELÂŞI

Bestami YAZGAN Şikâyetin nedir, dîvâne gönül? Sen sevdâ çekmeyi kolay mı sandın? Kanadın mı yandı, pervâne gönül? Sen sevdâ çekmeyi kolay mı sandın? Yüreğinden ecel teri dökülür, Nazik tenden tatlı canın sökülür, Sarı lâle gibi boynun bükülür, Sen sevdâ çekmeyi kolay mı sandın? Güneş vurduğunda gün tutuşacak, Sürgün gecelerde an tutuşacak, Daha alev alev kan tutuşacak, Sen sevdâ çekmeyi kolay […]

Continue reading »

AHMAK KAFA ÇEŞİTLERİ…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yedi kat göklere kör, yerlere tutsak kafalı, Ne adamlar türüyor; pâyesi, alçak kafalı.. Üflemiş gafleti şeytan ki balon başlarına, Şu dikenlikte bu yüzden kimi patlak kafalı.. Dışı sağlam görünen bir sürü beynin içi boş, Güve girmiş nicedir pek çoğu çatlak kafalı.. Öyle şapşal ki unutmuş diye kul olduğunu, Oluvermiş göğe, Nemrut gibi mızrak kafalı.. Ezelî gerçeğe […]

Continue reading »

HAZRET-İ ÎSÂ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Mâbede hizmetteki can, İmran’ın iffetli kızı.. Bilmiyor alnında duran, pek yüce tâlihli yazı; Hazret-i Meryem o güzel, nurlu hayâ âbidesi, Oldu cihânın en özel, kutlu nebî vâlidesi! Söyledi Cibrîl o zaman: «Müjdeleriz bir has oğul!» Meryem’e dehşetti o an: «Hiç bana el sürmedi kul! Hiç olacak şey mi bu hâl, zor, dedi, evlât nefesi; Yok fakat […]

Continue reading »

ANADOLU

Yusuf DURSUN Ta ezelden Tüten ocak, Yuvamızdan Daha sıcak, Bir yer varsa Yaşanacak: Anadolu Anadolu Deli taylar Gibi hızlı, Duru sular Gibi nazlı, Bayrağı var Ay yıldızlı: Anadolu Anadolu Âşıkların Gönül harcı, Yiğitlerin Vefâ borcu, Türkçesi var Burcu burcu: Anadolu Anadolu Arada bir Kara günler, Yaşayınca Kalbi inler, Eğil de bak Türkü dinler: Anadolu Anadolu Öyle cömert Ki bu toprak, […]

Continue reading »

BiR DAMLACIK GÜZEL SÖZ

Melda ÖZATA Gönlüm çiçeklenirken dünyâ bahârâ benzer Rüzgârların eserken bir hoş diyârâ benzer. Tanrım nasıl verir öz, gönlüm olurdu bir köz Bir damlacık güzel söz, kalbimde nârâ benzer. Her an şiir elinden, gönlüm kopar telinden Titrer durur yelinden, bir inkisâra benzer. Sandım ki bir melâldir, sandım elemli hâldir Bildim acım helâldir, efkârı yâra benzer Gönlüm için zevâldir, mâşuk içinse lâldir […]

Continue reading »

YEŞİL GÜVERCİN

Şükran IŞIK Kâbe siyah, Ravza yeşil güvercin. Sevdâsı gönlümde ateşten perçin, Cennetten bir yıldız Haceru’l-Esved, İki öz kaynağı sonsuz sevincin, Kâbe siyah, Ravza yeşil güvercin. Nur ipek örtüsü tevhid dokusu, Ona bürünenin olmaz korkusu, Ey mahzun gönlümün yüce mâbedi. Muhammed elinin sende kokusu. Nur ipek örtüsü, tevhid dokusu. Kâbe’de öksüzüm, Ravza’da yetim. Yürek alev alev, köz köz hasretim. Avuç avuç […]

Continue reading »

GÜNBATIMI

Sadettin KAPLAN Dizginsiz bir at gibi koşuyor içimde güz… Boz cepkenli sepkenler bağrıma diz vuruyor, Şıngırdıyor gönlümde dış kapının mandalı, Nicedir dilimdeki suskunluk ses veriyor; Kimdir o diyen halay, aç diyen harmandalı. Cam güzeli puslanmış o camsız pencereye Ilık bir meltem gibi yeniden ürperiyor. Eğilmiş salkımsöğüt delikanlı dereye, Sarışın saçlarını sürüyor sinesine. Sevdâsı, bakır tasa sabahla sağılan süt. Deliriyor derecik […]

Continue reading »

GAZEL

M. Nejat SEFERCİOĞLU Tâ ezelden aşka düşmüş âşinâ bekler gönül, Çâresiz bir derde düşmüş bir devâ bekler gönül. Bî-vefâ dünyâda; mansıb, şân u şöhret gözlemez, Sevdiğinden bir kez olsun merhabâ bekler gönül. Anlamaz zevk u safâdan, dâimâ ağlar gezer, Böyle öğretmiş güzeller, hep cefâ bekler gönül. Ömrü her dem sonbahar, kış; tatmamış hiç ilkbahar, Gül dudaktan bir tebessüm hâtırâ bekler […]

Continue reading »
1 463 464 465 466 467 478