SUN’ÎLİĞİN LÜZUMU YOK!..

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com Atmosfer; iki ana elementten oluşmakta, bunlar bilindiği üzere % 78 azot ve % 21 oksijen. Kalan % 1 ise diğer bütün gazlar. Fakat o yüzde birin içindeki karbondioksit ve metan gazı da çok mühim. İngiltere’den John Tyndall ve ABD’den Eunice Foote, atmosferin hemen hemen hepsini oluşturan azot ve oksijenin, Dünya’nın sıcaklığını etkilemediğini gösterdi. Çok az miktarda […]

Continue reading »

Bağışıklık Sistemimiz -4- PAKETLİ ZEHİRLER

Uzm. Dr. Abdurrahman SARMIŞ asarmis@gmail.com   GIDÂ KATKI MADDELERİ Bağışıklık sistemimize zarar veren âmiller üzerine yazmaya devam ediyoruz. Nisan ayında on bir ayın sultanı Ramazân-ı şerifi idrâk edeceğiz. Rabbim maddî ve mânevî şifâya vesile eylesin. İçinde bulunduğumuz mevsim, oruç mevsimi olunca bu ay gıdâlarda kullanılan bazı katkı maddelerinin menfî tesirlerinden bahsetmeye çalışacağız. Sanayileşmenin hızla artmasıyla birlikte gıdâ endüstrisi de yeni […]

Continue reading »

MESNEVÎ -3-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com BÜLBÜL! HİKÂYETİN KEREM ET, ZÂĞA SÖYLEME! Sîne hâhem şerha şerha ez-firak, Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyak. “Ayrılık derdinden lîme lîme olmuş bir sîne isterim ki, hasret ve özlemin ne anlama geldiğini ona anlatabileyim.” Bir önceki beyitte, insân-ı kâmilin ayrılık derdinden; kadın-erkek herkesin müteessir olduğunu anlatmıştık. Bu teessür, insandan insana farklılıklar göstermektedir. Hazret-i Pîr; «Ayrılık derdinden pâre […]

Continue reading »

BİR RAMAZAN GECESİ…

M. Aşır KARABACAK ma.karabacak@gmail.com Garip bir hâl vardı üzerinde. Ellerini göğsünde birleştirdi; “–Sübhânallah!” dedi. “Hayırdır inşâallah, Rabbim güzelliklerini eksik etmesin!” diye mırıldandı. Yirmi beşinci gecesiydi Ramazân’ın. Gözlerini gökyüzüne çevirdi. Akşam namazında da terâvih namazında da bakmıştı göğe. Acaba bu gece o gece miydi? Açık, berrak ve tunç bir gecenin sarmalında kucaklanmış yıldızların parlaklığından gözlerini alamadı. Göğsündeki coşkun nefes alışları daha […]

Continue reading »

LÂ EDRÎ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr “Ey Muâviye; divitine lîka koy, kalemini eğri kes, «bâ»yı uzat, «sîn»i fark ettir, «mîm»i köreltme, Lâfzatullâh’ı güzel yaz, er-Rahmân’ı uzat, er-Rahîm’i güzel yaz, kalemini sol kulağına koy ki, kolay hatırlayıp alasın.”2 Eyüp Dayıdan bahsetmiştim. Söz Eyüp Dayıdan açılmışken; hatırladığım, dayının antikacı olan arkadaşı Allâhu a‘lem büyük bir zât idi. Sohbet için her uğradığımızda; üç kişi […]

Continue reading »

SAHİP OLMAYA MI GELDİK ŞÂHİT OLMAYA MI?

Fahri SARRAFOĞLU sarrafoglufahri@gmail.com Necla Hanım’ın aslında pek âdeti değildi; öyle geline pek sık gelip gitmez, ama gelinini de severdi. Sorduklarında da; “Efendim, tatlı gitmek lâzım. Gençler rahat olsunlar…” derdi. Oğlu ve gelini; İstanbul’da, Kadıköy’de lüks bir semtte, yine lüks bir sitede, daha doğrusu şimdiki adıyla «rezidans»ta oturuyorlardı. Girişi, çıkışı, her şeyi akıllı, diye konuşulan sitelerde… Necla Hanım’ın evi ise Fatih’te […]

Continue reading »

DÜN, YARIN, BUGÜN!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Dün hâtıra, yarın hayal, bugün ne? İki renk arası bir çizgicik pay. (Necip Fazıl KISAKÜREK) ZAMAN SERMAYESİ Zaman; Hakk’ın yarattığı günden bugüne, bir ırmak misâli güzergâhında ve hep aynı istikamete, aynı hızla akıp gitmektedir. Ezelî ve ebedî olan yalnızca Allah’tır. Bu sebeple; yaratılan her varlığın bir ömrü ve eceli olduğu gibi, zamanın da elbet bir nihayeti olacaktır. […]

Continue reading »

MUHAFAZA ETMELİYİZ!

Yunus Sami EŞMELİ yunussamiesmeli@hotmail.com Bir terzi, sâlihlerden bir zâta sordu: “–Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in; «Allah Teâlâ, kulunun tevbesini, canı boğazına gelmediği müddetçe kabul eder.» (Tirmizî, Deavât, 98/3537) hadîs-i şerîfi hakkında ne buyurursunuz?” O zât da adama dönüp; “–Evet, böyledir. Ama senin mesleğin nedir?” diye bir başka soru yönelterek cevap verdi. Mükâleme şöyle devam etti: “–Terziyim, elbise dikerim.” “–Peki, terzilikte […]

Continue reading »

BÜYÜK FELÂKET

Ömer Sâmi HIDIR samihidir@gmail.com Tabiatta bazı maddeler radyoaktif özellik taşırlar. Bu özellik; belirli bir seviyenin üzerine çıkarsa, insan sağlığı için tehlikeli bir hâl alır. Bu maddeyi ilk keşfeden insanlar, bu tesiri bilemedikleri için, yüksek radyasyondan vefat etmişlerdir. Bu sebeple gözümüzle görmesek de kendimizi bundan muhafaza etmemiz gerekir. Eğer bir kaza neticesinde tabiata saçılmış bir radyasyon olmuşsa; yıllar geçse bile, yine […]

Continue reading »

BİRRU’L-VÂLİDEYN

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Abdullah İbn-i Semûre -radıyallâhu anh-’tan rivâyete göre; Rasûlullah -sallâllâhu teâlâ aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuştur ki: “Dün gece ümmetimden birini rüyada gördüm. Kendisine melekü’l-mevt (Azrâil) -aleyhisselâm- rûhunu kabzetmek için gelmişti. Fakat bu zâtın, babası hakkındaki birr u ihsânı temessül edip melekü’l-mevti bu ümmetimin yanından reddetti.”Terğîb ü Terhîb adlı eserin sahibi, bu hadîse; hasendir, demiştir.2 Bu […]

Continue reading »
1 20 21 22 23 24 91