İndirim!

İmam Hatip Neslinin DÂVÂ ve ŞUUR MEFKÛRESİ

Orijinal fiyat: 120,00 ₺.Şu andaki fiyat: 90,00 ₺.

Kategoriler:

Açıklama

 

Şuur

 

Hissetmek, kavramak, idrâk etmek…

Fakat önce kendine, kendi kimliğine, şahsiyetine, mâhiyetine, özüne dair bir idrak…

“–Ben kimim?”

“–Kimin mülkünde yaşıyorum?”

“–Niçin varım?”

“–Nereden geliyor, nereye gidiyorum?” sorularının sadece bilinen, söylenen değil, hissedilen cevabı…

Hani bir ameliyat narkozundan ayılan, yahut ağır bir uykudan uyanan kişinin, kendini, bulunduğu yer ve zamanı sorguladığı anlar vardır ya işte şuur, bunun uyku ve baygınlığın benzerleri olan, gaflet ve dalgınlıklardan silkinme hâlidir.

“–Bir dakika!” deyip her şeyin farkına varmaktır.

 

Nedir o fark?

Herhangi bir namazla, şuurlu bir namaz arasında dağlar kadar fark var. Hem edâ edendeki tesir bakımından, hem kabule erme bakımından, hem de ecir-sevap bakımından…

Vatandaş olmakla, şuurlu bir vatandaş olmak, müslüman olmakla şuurlu bir müslüman olmak arasında da…

Hattâ o kadar ki, şuurundan mahrum her oluş, -mış gibi bir oluştur. Rol gibidir, riyâ gibidir, içi boş, ufku loş, yok gibi bir oluş…

Kendi özelimize çekelim:

İmam-hatipli olmakla, şuurlu bir imam-hatipli olmak arasında dağlar kadar fark vardır.

O dağlar kadar farkı kaybetmemek için, bir an önce şuurlanmalı…

Tatlı bir rüya seyrettirir gibi nefsimizi sömüren şeytana karşı uyanmalı…

Karabasan gibi üzerimize çöken ve şahsiyetimizi robotlaştıran kültür emperyalizmine karşı uyanmalı!..

Îman şuuru, takvâ şuuru, helal-haram şuuru, mahremiyet şuuru…

Fark yaratmak diyorlar ya, yaratan Allah’tır, o farkı şuur şartına bağlamış. Farkına var, şuuruna er ve bambaşka, müstesnâ ve mükemmel bir kul ol!..

Sonunda da mükemmel cennetlere er!..

 

 

Mefkûre

 

«İdeal» kelimesinin bizim dünyamızdaki karşılığı…

“Aklî ve ahlâkî bakımdan var olması gereken bütün nitelikleri kendinde toplayan tam ve mükemmel…”

Gaye-i hayal…

Kaf Dağı’nın zirvesinde, ulaşılmaz gibi görünse de, hedeflerimiz ve ideallerimiz yüce ve yüksek olmalı değil mi?

Cennet için, cennette yaratılmış insan, özü itibariyle mükemmeliyetçidir. Çünkü daima cennet standartları ister. Cennet mükemmelliğine namzet olan ideal insandan da, elbette ideal özellikler, mükemmel davranışlar beklenir.

Müfredatlar, ortalama talebe için hazırlanır. Dindeki farz ve haram çizgileri dahî herkesin yapabileceği orta seviyede tutulmuştur.

İdeal talebeler daha fazlasını ister. Müfredat, derslerde verilenler, sorumluluk alanları, onun için çocuk oyuncağıdır.

Sâlih, müttakî, muhlis ve muhsin kullar daha ötesini talep eder. Daha hassas terazilere yönelir.

Marka

DİNİ AHLAKİ SOHBETLER

EDEBİYAT

EĞİTİM KİTAPLARI