BİZDEN DEĞİLDİR!

Sami GÖKSÜN Cenâb-ı Hak; insanlık âlemi içinde başta peygamberler olmak üzere mü’minlere muhtaç oldukları yeme-içme, giyim-kuşam ve barınma gibi ihtiyaçlarını helâl ve temiz yollardan kazanmalarını emretmiş ve; “Ey peygamberler! Temiz ve güzel olan şeylerden yiyin ve (insanlar için) yararlı işler yapın; çünkü Ben yaptıklarınızı bilmekteyim.” (el-Mü’minûn, 51) buyurmuştur. Hakikî bir mü’min için, âyette emredilen; «güzel ve temiz olan kazanç» ile […]

Continue reading »

KİM KURTARACAK?

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Soru: “Üsküdar’da sahilde giderken bir kişinin ayağı kaymış denize düşmüş. Çığlık atıyor; «Kurtarın beni!» diye. Bu kişiyi kimin kurtarması gerekir?” Denize atlayıp boğulmak üzere olan kimseyi kurtarabileceğine inanan kimselerin tehlikeli de olsa bu fiile kalkışmaları onların üzerine farz olur. Bu misali, farz-ı kifâyeyi anlatmak için verirler. Peki; bu sırada sahilde bir kişi oturuyor, fakat yüzme bilmiyor. […]

Continue reading »

KULLUĞUN ÖZÜ DUÂDIR

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : « الدُّعَاءُ مُخُّ العِبَادَةِ » Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Duâ ibâdetin özüdür.” (Tirmizî, Deavât, 1) BİR MESAJ: “Duâ ile Rabbine yakınlaş, sadece O’na yalvar ve sadece O’ndan iste!” […]

Continue reading »

İKİNCİ AKABE BEY‘ATI -2-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ile Akabe mevkiinde buluşan Medine müslümanları; O’nunla beraber olmanın aşkıyla, her dakikasını en iyi bir şekilde değerlendirmek çabasındaydılar. Bütün gönüller, gözler, yüzler, özler, bütün dikkatleriyle O’na kilitlenmişti artık! O ne derse, o olacaktı! O ne isterse, o yapılacaktı! Diğer taraftan da Peygamberler ve Gönüller Sultanı; her şeyleri ile tasdik edip, pür dikkat dinleyen bu seçkin […]

Continue reading »

180. Sayı TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Putperestlik veya şirk denilince, gözümüzün önüne şu manzara gelebiliyor: Taştan, tahtadan putlar, karşısında eğilip kalkan basîreti bağlı garip tipler… Yani artık asırlar öncesinde kalmış iptidâî bir tablo. Kur’ân-ı Kerim’deki en mühim tâlimatlardan biri olan; “Şirk koşmayın!” ikazı ve İslâm’ın özü olan tevhid, peki, tarihte kalmış bir meseleden mi bahsediyor? Hayır!.. Meşhur tabirle, gardrop değiştiriyor, putlar da putperestler de… […]

Continue reading »

İNKÂR ÇEŞİT ÇEŞİT…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bir îkazı: “Yararlı işler görmekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kaplayacaktır. O zaman insan; mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak geceler, mü’min olarak geceler, kâfir olarak sabahlar. Dîni küçük bir dünyalığa satar.” (Müslim, Îmân, 196) Kıyâmet alâmetleri, âhirzaman îkazları; asla ümitsizliğe, bedbinliğe / karamsarlığa, kötümserliğe […]

Continue reading »

ALLAH TEÂLÂ’NIN HAKKINA RİÂYET ETMEK

Raif KOÇAK raifkocak@gmail.com Sonsuz kudreti ve kuvveti ile zerreden küreye şu muazzam kâinâtı muntazam bir şekilde yaratan Allah Teâlâ; hem yarattığı kâinâtın, hem de içindeki mahlûkatın nizam ve intizam içerisinde yaşaması için belli kaideler koymuştur. Yarattığı kâinâtı ve içindeki mahlûkatı en iyi şekilde tanıyan, onların zâfiyetlerini ve yeteneklerini en iyi bilen Allah Teâlâ; mahlûkatın içerisinde akıl ve idrak nimetini verdiği […]

Continue reading »

TEVHİD HAKİKATİNİN BUGÜNE GÖRE TAHLİLİ

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Günümüzde ilim ve bilim bu kadar ilerlemesine rağmen; insanlar, geçmişte câhil insanların yaptıkları gibi sapkın inançlara iltifat edebiliyorlar. Meselâ; eski atalarının mukaddes kahramanlarını, devlet büyüklerini, futbolcuları, şarkıcıları neredeyse tapacak kadar ilâhlaştırabiliyorlar. Bu inanışlar bazen şarkı sözlerine kadar yansıyor. İnsanlar bir ilâh gibi kafalarına kazıdıkları kişileri, en üstün görüp şuursuzca onların peşinden gidebiliyorlar. Bu durumda; rejimler, sistemler, […]

Continue reading »

EVRİM MİTOLOJİLERİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Her devirde müslümanlar bir çeşit îmân imtihanından geçiyorlar. Eski devirlerde İslâm âlimlerinin dehrî filozoflarla mücadele ettiğini bildiren menkıbeler vardır. Zamanımızda da inançsız (ateist) veya tarafsız (agnostik) yahut da semâvî dinlere olduğu gibi îmân etmeyip kendi aklıyla bir inanç türetenler (deist) var. Bazıları da; «Deist veya modernistim.» demese de, güya bilimle dîni uzlaştıracağım diye, inanç esaslarımızı zamanın […]

Continue reading »

Îman Selâmeti İçin; TEFEKKÜR DERİNLİĞİ

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsanı diğer canlılardan ayıran ve eşref-i mahlûkat vasfının nişânesi olan en önemli husus, ihsan buyurulan akıl nimetidir. Bu nimetledir ki; bir kul olarak, kendisine tahsis buyurulan «esfel-i sâfilîn» ile «âlâ-yı illiyyîn» arasında bir mevkî tutacaktır. Şayet bu nimetin îcâbını yerine getirmeyip, kendisinden beklenen mes’ûliyetlerden imtinâ ediyorsa, bu fârik vasfın imtiyazından mahrum kalarak, «belhüm edall» (hayvandan da […]

Continue reading »
1 263 264 265 266 267 1.002