İSLÂM, SÖNMEYEN GÜNEŞ

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)     Saldırır durmadan İslâm’a nasipsiz eller. İftirâ atmada mâhirdir o ifrit diller. Güneşin nurları sönsün diye balçık atsan, Emin ol! Sönmeyecek, harlayacak gökteki fer.   vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »

ANADOLU

Dursun KARAGAN     Anadolu Âdem’in kabul olan tevbesi, Anadolu Rahmân’ın bu millete hibesi.   Anadolu adıdır Nûh’un sefinesinin, Anadolu mahzeni arzın definesinin.   Anadolu İbrahim-İsmail Anadolu, Anadolu Cebrâil-Mîkâil Anadolu.   Anadolu Sûr ıssı İsrâfil Anadolu, Anadolu can alan Azrâil Anadolu.   Anadolu Musa’nın elindeki asâsı, Rabbinden getirdiği haberlerin levhası.   Anadolu İsa’nın can bahşeden nefesi, Hem ol Rûhu’l-Kudüs’ün Meryem’e […]

Continue reading »

PÜR HEYECAN

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com     Bütün savaşlar son bulsun! Gönlümüzü sar heyecan… Hak İslâm’ı hâkim kılsın, Umutlara yâr heyecan…   Hep Kur’ân’a kır dümeni, Sünnetlerle aç yelkeni, Her gün güzel, her gün yeni; Bize müjde ver heyecan…   Tâat sabun, günahlar kir, Camilere, dergâha gir, Sağ yanımdan verilen bir; Berat olsun her heyecan…   Kon ibâdet dallarına, Gir zekâtın […]

Continue reading »

MÜSTESNÂ

Basri DOĞAN basridogan@hotmail.com     Pişmanlığın faydası yok geçmişe, Fazîletmüstesnâ, ilim müstesnâ… Her düşünce gereksiz bir endişe, Hayra niyet olan bölüm müstesnâ…   Peşinde koştuğun âb-ı hayâtı, Tatmadan bastırır ömrün şubatı, Akılla kavrarsın tüm hâdisâtı; Sorular çözülür, ölüm müstesnâ…   Vakit gelir tüm hesaplar kapanır, Dehşetli bir günde kim kimi tanır, Her nefis utançla yanar, kıvranır; Gönül ehli kalb-i selîmmüstesnâ… […]

Continue reading »

ÖYLE DOSTLAR GÖRDÜM Kİ…

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com   Öyle dostlar gördüm ki; bir selâm kadar sıcak, Yüreğinde ısıttı üşüyen ellerimi. Öyle dostlar gördüm ki; bir ömür kucak kucak, Toplayıp ikrâm etsem muhabbet güllerimi.   Öyle dostlar gördüm ki; dertlerimi deşerken, Bir kışı göstermeden, bin bahar yaşattılar. Öyle dostlar gördüm ki; tökezleyip düşerken, Düşmanlar gülümsedi, dostlarım taş attılar.   Öyle dostlar gördüm ki; kollarını açarak, […]

Continue reading »

ÇEKME HAYAT ENDİŞESİNİ!

Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com     Gönül, çekme hayat endişesini, Merhametli ferman olmasını bil! Onar, kırık kalbin her köşesini, Garip gönle derman olmasını bil!   Gönül, her nefesin bir hesabı var! Şefkatli elinle yaraları sar… Fakir fukarâya hâllerini sor; Muhtaçlara harman olmasını bil!   Gönül, eksilmesin şükrün dilinde, Dikenlikler güle dönsün elinde. Aşk oduyla yandığın Hak yolunda; Âdâbınla seyran olmasını bil! […]

Continue reading »

AY VAKTİ

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com     Bir gece ay vakti, sevdâ iline, Yüreğimi çelip götürsün rüzgâr. Rûhum bağlı kaldı hüznün teline, İlmeğimi dilip yitirsin efkâr.   Düşlerinde ılık yağmura kanan, Işığa tutunup güne uyanan, Bir çöl kıyısında tomurcuklanan; Çiçeğimi bulup yetirsin pınar.   Gün doğmadan yolcu bu hicran faslı, Yarına müjdeci ufkun kızılı, Bir bulutun beliğinde asılı; Dileğimi salıp kurtarsın kuşlar. […]

Continue reading »

İnsanlığın Yüz Akı HAK DOSTLARI -3-

Osman Nûri TOPBAŞ   NASIL SABAHLADIN?   Ashâb-ı kiramdan Hâris bin Mâlik el-Ensârî -radıyallâhu anh-; Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in sohbetinde vecd ile dolar, istiğrak hâlinde yaşardı. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir sabah ona;   “–Yâ Hârise, nasıl sabahladın?” diye sorduğunda Hârise -radıyallâhu anh-;   “–Hakikî bir mü’min olarak!” cevabını verdi.    Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu defa;   “–Yâ Hârise! Her hâl ve […]

Continue reading »

KULLUKTA ZİNDELİK ve HEYECAN

Osman Nûri TOPBAŞ MÂŞITA HÂTUN   Mâşıta Hâtun, Firavun’un kızının hizmetkârıydı.   Bir gün Firavun’un kızının saçlarını taramak için tarağı alırken «Besmele» çekti. Kız da bunu duydu ve hemen koşup babasına haber verdi.   Firavun derhâl Mâşıta Hâtun’u yanına çağırtıp hesap sordu. O da Firavun’a içindeki îman heyecanıyla cesur bir şekilde;   “–Sen de bizim gibi bir fânîsin! Nasıl olur da […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -48- FAZÎLET YOLCULUĞU

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM     (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.)   SEVİYELER, HEDEFLER   Müellifimiz, bu kaidede tasavvuf erbâbı hakkında kullanılan; nâsik, âbid, verâ sahibi, zâhid, ârif ve mürid kavramlarını tanıtıyor ve aralarındaki farkları anlamamızı sağlıyor.    Ayrıca;   Önceki maddede olduğu gibi, […]

Continue reading »
1 5 6 7 8 9 1.002