TEBLİĞİN VECDİ ve İSTİĞRÂKI

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ASHÂB-I KARYE Yâsîn-i şerîfin ikinci sahîfesinde Cenâb-ı Hak, Ashâb-ı Karye’yi bizlere bildirmektedir. “Onlara, şu şehir halkını misal getir! Hani onlara elçiler gelmişti.” (Yâsîn, 13) Kur’ân-ı Kerim; bizlere bildirdiği kıssaları, ekseriyâ şahıs ve mekân isimlerine, tarih ve sayılara fazla temas etmeden, ibrete ve hikmete teksif olarak anlatır. Müfessirler ise; muhtemelen müslüman olan ehl-i kitâba sorarak, bu […]

Continue reading »

NAMAZINI BOZMADI!

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Büyük muhaddis Muhammed bin İsmail Buhârî, 20 Temmuz 810’da Buhâra’da doğdu. Buhârî, on yaşında hadis öğrenmeye başladı. Daha sonra devrin ilim merkezlerine giderek âlimlerle görüştü, ders halkalarına katıldı. En meşhur eseri olan el-Câmiʿu’s-Sahîh’te altı yüz bin hadîs-i şeriften eleyerek seçtiği yedi bin hadîs-i şerif bulunmaktadır. İmam Buhârî, Semerkant’a gitmek üzere çıktığı yolda hastalanarak 1 Eylül 870’te […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -21- İSLÂM’DA İHLÂS ve SAMİMİYET

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İHLÂSIN MÜKÂFÂTI Horasan sultanı ve kahramanlarından Amr bin Leys öldükten sonra, sâlih bir zât onu rüyada gördü ve aralarında şu konuşma geçti: “–Allah sana ne muâmelede bulundu?” “–Allah beni affetti.” “–Allah seni ne sebeple affetti? Hayatında nasıl bir amel işledin ki affa mazhar oldun?” Bunun üzerine Amr bin Leys şöyle cevap verdi: “–Günlerden bir gün […]

Continue reading »

TEKBİRLERLE…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Rasûlullah Efendimiz’in bir hadîs-i şeriflerinde şöyle bir işaret var: “…Yetmiş bin gazi, deniz kenarındaki bir şehre sefer ederler. Onlar silâh ile harp etmez, ok da atmazlar. «Lâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber!» derler. Bu zikirlerle şehri fethederler…” (Müslim, Fiten, 18) Kıyâmet alâmetlerinden bahseden hadisler sembolik ifadeler taşıyabiliyor. Doğrudan; «Hadîsin mânâsı budur!» demesek de, günümüzde kitlelerin tek bir […]

Continue reading »

Her İşin Başı; TEDBİR

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Allah Teâlâ; insanı eşref-i mahlûkat olarak yaratıp yeryüzündeki halîfesi kılmış ve bu ulviyetle mütenasip olarak, ilâhî bir taltif sadedinde de kâinâtı onun hizmetine tevdî buyurmuştur. Hikmetine binâen, «ekolojik denge» çerçevesinde yaratılan her varlık; neslini korumak ve devam ettirmek hususunda, yapısına uygun her türlü imkânla teçhiz buyurulmuştur. Öyle ki; burada, güç timsâli bir arslanın karşısında, zayıflık izâfe […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -20- İSLÂM’DA NESİLLERİN YETİŞTİRİLMESİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi EVLÂDINA NE VERDİN? Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’ın hilâfeti zamanıydı. Bir baba, halîfeye gelerek evlâdının kendisine yaptığı kötülüklerden şikâyet etti. Hazret-i Ömer; bu adamın oğlunun, huzûruna getirilmesini emretti. Genç yanına gelince; Halîfe, ona kötü davranışının sebebini sordu. Delikanlı şöyle bir sual ile cevap verdi: “–Ey mü’minlerin emiri, çocuğun babası üzerinde hakkı nedir?” Hazret-i Ömer şöyle hulâsa […]

Continue reading »

ALDANIŞ YURDUNDA ALDANMAMAK İÇİN…

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ANLAYACAKSIN! Abbâsî halîfelerinden Harun Reşid, meclisini süslemiş ve tantanalı bir eğlenceye hazırlamıştı. Birçok yemek yaptırmış ve şair Ebu’l-Atâhiye’ye de haber göndermişti. Ebu’l-Atâhiye gelince; “–Haydi ey şair! Biz nasıl bir hâldeyiz, dünyanın hangi nimetleri içindeyiz şiirle söyle bakalım.” dedi. Ebu’l-Atâhiye, tercümesi şöyle olan bir manzum cevap verdi: “Şu sarayların zirvesinde, nimetler içinde sağ sâlim yaşa bakalım! […]

Continue reading »

Bir Mü’minin Ardından UKBÂYA GİDEN ve DÜNYAYA KALAN…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM “Bir müslümanın geride mîras bırakmak gibi bir gayreti olmalı mıdır?” Bu yazımızda bu suâlin cevabı etrafında hasbihâl edelim istiyoruz: Dünyaya gelen her insan, kendisine takdir edilen ömrü yaşayıp bu âlemden göçer. Cenâb-ı Hak, ömrü boyunca ona çeşitli nimetler ikram eder. Vefat ettiğinde, bunları yanında götüremediği için geriye kalan şeyler olur. Hadîs-i şerifte ifade edildiği üzere; “Ölüyü […]

Continue reading »

185. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, Tarihi «talih» zannetmemek lâzım… Gerçi talih zannedilen her şey de, ilâhî takdirin neticesi. Lâkin sırlı hikmetleri okuyamayan insan; talih, nasip, kısmet diye adlandırıyor. Toplumların kaderi için ise, «sünnetullah» adı verilen çok daha bâriz sebepler ve neticeler takdir buyurulmuş: ALLÂH’IN RAHMET ve GAZAB TECELLÎLERİ Bir köy kadar birbirine yakın, haberdar ve irtibatlı hâle gelen küremizde, maalesef gazab tecellîleri için […]

Continue reading »

VATAN TASAVVURUMUZUN DÎNÎ TEMELLERİ

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com VATAN… Vatan; insanın doğduğu, büyüdüğü, yetiştiği belde. Dar çerçevede belki köyü ve mahallesi. Fakat geniş mânâda halkıyla, din kardeşleriyle beraber yaşadığı büyük coğrafya. Vatan aşkımız fıtrî bir duygu. Lâkin dînî duygularımızla birleşince, bu duygu mukaddes bir hâl alıyor. Vatan kökünden; «Mevtın, mevâtın» Kur’ân-ı Kerim’de geçiyor: “Andolsun ki Allah, birçok «mevtın»da (savaş alanında) size yardım etmişti.” (et-Tevbe, […]

Continue reading »
1 18 19 20 21 22 104