Akdeniz’de Osmanlı Hâkimiyetini Perçinleyen Zafer CERBE DENİZ SAVAŞI

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Osmanlı Devleti’nin Cerbe Adası1 ile ilk münasebetleri XV. yüzyıl sonlarındadır. O yıllarda Cerbe hâkimi olan Ebû Zekeriya Yahya, tâbî olduğu Tunus Sultanlığına karşı isyan ederek idareyi eline geçirmiş, devrin Osmanlı padişahı II. Bâyezîd’e gönderdiği mektupta, Trablusgarb’ı zapteden düşmanın Cerbe’ye saldırdığını, fakat alamadığı belirterek; “Siz bizim halîfemizsiniz, destek bekliyoruz. Kullarınızı ihmal etmeyiniz.” demişti. Trablusgarb’ın geri alınması için yardım […]

Continue reading »

II. BÂYEZİD DÖNEMİ -2- (1481-1512)

Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com CEM SULTAN’IN ESÂRET YILLARI Kasım Bey, Rodos hükümdarı tarafından Cem’e bir davet mektubu ve ahitname verilmesini sağlamış ve Cem Sultan’ın tereddütleri ancak verilen bu güvencelerle ortadan kaldırılabilmişti. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra Cem Sultan, maiyetinde bulunan otuz yedi kişiyle Rodos’a vardı ve ihtişamlı bir törenle karşılanarak bir saraya yerleştirildi. Rodos beyi D’Aubusson ve Rodos şövalyeleri Fatih’in küçük oğlunun […]

Continue reading »

KUR’ÂN VE SÜNNET EKSENİNDE BİR HAYAT…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Beşerî Sistemlerin Buhranlarından Kurtuluş… CENNETE DOĞRU… Murâd-ı ilâhî… Cenâb-ı Hak, insanı cennette yarattı. Âdem ve Havva, şeytanın desîselerine aldanıp itâatsizlik edince zelle işlediler. Murâd-ı ilâhî olarak insanoğlu, dünya dershânesinde imtihana tâbî olacak, neticesinde cennet veya cehennemi tercih edecekti. Yani; İnsanın çileli dünya yolculuğuna gönderilmesi, hakikatte cenneti kazanması, cennet nimetlerine lâyık bir kıvâmı elde etmesi […]

Continue reading »

GENÇLİĞİ HAYIRLA MEŞGUL ETMEK ŞART!

GENÇLİĞİ HAYIRLA MEŞGUL ETMEK ŞART! Gözleri görmemesine rağmen hâfızlığını ve kırâat tahsilini tamamlayan, şimdi de öğrendiklerini yeni nesle aktarmak için çırpınan bir gönül… Amasya Suluova’da Süleyman Karagöz İrfan Kız Kur’ân Kursu’nun yapılışında büyük emekleri olan Recep KATIRCI Hoca, sevenlerinin tabiriyle, Âmâ Hâfız ile Kur’ân tahsili üzerine, gençlik üzerine, gelecek üzerine bir hasbihâl… Zâhiren görmese de, hakikatleri gören bir göz ile… […]

Continue reading »

ÜSKÜDAR III. AHMED MEYDAN ÇEŞMESİ

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Biblo kadar zarif ve güzel olan bu muhteşem eser; Paşa Limanı Caddesi’yle Hâkimiyet-i Milliye Caddesi’nin kesiştiği yerde, Üsküdar İskele Meydanı’ndadır. Deniz tarafından bakıldığında, arkasında ve sol tarafında Mihrimah Sultan Camii görülür. Üsküdar’ın sembol eserlerinden biri olan bu âbidevî meydan çeşmesi, 1728-29 (h. 1141) tarihleri arasında, Şerefâbad Kasrı’nın yapımından kısa bir zaman sonra, Sultan III. Ahmed tarafından annesi […]

Continue reading »

YOLLARA DÜŞÜN!

Ahmet ZİYLAN Geçmiş zamanlarla günümüzü mukayese ettiğimizde görüyoruz ki, en büyük değişim, ulaşımda ve haberleşmede gerçekleşti… Evvelden bir ayda katedilen mesafeler, şimdi birkaç saatlik uçak yolculuğuyla aşılıyor. Nice zahmetli şartlarda; atlı habercilerle, posta güvercinleriyle uzun zamanlarda ve kısıtlı sağlanabilen haberleşme, şimdi herkesin cebindeki telefonla, internetle çok daha hızlı, çok daha sınırsız… Ulaşım ve haberleşme çok mühim… Bunlar olmadan seyahat edemezsin, […]

Continue reading »

«Bereketli Topraklar»ın ve SICAKKANLI İNSANLARIN DİYARI

Hayrettin DURMUŞ hayrettin_durmus@mynet.com Toros dağlarından Çukurova’ya doğru inerken bir sıcaklık sarar yüreğinizi. Yayla serinliğinin bittiği, sarı sıcakların başladığı yerdir Adana. Çukurova; bayramlığını giymeye başladı mı, yalan dünyanın cenneti olur sanki. Onun için Karacaoğlan; Çukurova bayramlığın giyerken, Cennet dense sana yakışır dağlar!.. diye tarif eder bu diyarları. Çukurova’yı Adana’dan, Adana’yı Çukurova’dan ayrı düşünmek ne mümkün. Yağmur, toprağın çatlayan dudaklarından öperken; “Adana’nın […]

Continue reading »

DÎNİMİ KURTARMAK İSTİYORUM!

Handenur YÜKSEL Evliyânın büyüklerinden Ab-dülkādir Geylânî -rahmetullâhi aleyh-, 1078’de İran’ın Gilân (Geylân) şehrinde doğdu. Künyesi Ebû Muhammed’dir. «Gavsu’l-Âzam», «Sultânu’l-Evliyâ» gibi lakaplarla da anılır. Babası Ebû Sâlih; Hazret-i Hasan’ın soyundandır, annesi Fâtıma da seyyidedir. Bunun için Abdülkādir Geylânî; hem seyyid, hem de şeriftir. Küçük yaşta babasını kaybeden Geylânî, on sekiz yaşına gelince annesinden izin alıp ilim tahsili için Bağdat’a gitmiş; orada […]

Continue reading »

II. BÂYEZİD DÖNEMİ (1481-1512)

Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com Fatih Sultan Mehmed’in; çıktığı son seferinde Maltepe’de hastalanarak vefatı, devletin belli bir süre sarsıntı içerisine girmesine ve İstanbul’da karışıklıkların çıkmasına yol açtı. Fatih’in iki oğlundan büyüğü ve Amasya Sancakbeyi II. Bâyezid, babasının vefatından sonra kendisine ulaşan çağrı üzerine maiyetindeki 4.000 askerle 9 günlük bir yolculuğun ardından İstanbul’a ulaşarak tahta çıktı. Ancak Fatih’in Konya’da sancakbeyi olan diğer oğlu […]

Continue reading »

GENÇLİĞİN ZEMİNİ

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Gül bahçeleri, bostanlar; bakımlı ve münbit topraklarda yeşerir. Kendi hâline bırakılmış arazi; ancak dikenlere, yılanlara, çıyanlara mekân olur. Bahçıvan; alın teri dökerek, en nâdîde gülleri derme gayretindedir bu yüzden. Aşk hasretiyle gönlü yanık Türkmen mutasavvıfı Fuzûlî’nin; Sûya virsün bağbân gülzârı, zahmet çekmesün, Bir gül açılmaz yüzün tek, verse bin gülzâre su. diye inlemesinde; o Has Gül […]

Continue reading »
1 69 70 71 72 73 104