51.Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Dünyada bin bir meşgale, bin bir yöneliş, bin bir hedef var. Kimisi ulvî… Kimisi süflî… İnsanın elinde ise yalnızca mahdut bir ömür. Bu kısacık ömür, aynı zamanda bir sermaye… O sermaye; fânî dünyanın gel-geç heveslerine, nefsin hem süflî ve anlamsız hem de tatmini imkânsız arzularına sarf edilirse yazık ki ne yazık… Sınırlı bir müddetten ibaret dünya hayatımız; ancak […]

Continue reading »

Doğudan Batıya VAKIF MÜESSESESİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Her medeniyetin kendine mahsus idealleri, değerleri ve prensipleri olduğu gibi; bunların hayata geçirilmesi için tesis edilmiş müesseseleri vardır. İnanılan dünya görüşünün sadece bir ideal, bir mefkûre olarak kalmayıp hayata biçim verebilmesi için bu müesseseler gereklidir. Bir medeniyetin rûhu olan inanç ve değerler bu müesseselerle şekle bürünür ve âdeta o medeniyetin sembolü olur. Meselâ kapitalist dünya görüşünün […]

Continue reading »

GERÇEK MEDENİYETİN TEMEL TAŞI

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Vakıf; insanlardan karşılığını beklemek, mal-mülkü artırmak, maddî ilgi uyandırmak ve teveccüh için değil, sadece Allah rızâsını kazanmak için kurulan hayır müessesesidir. Varlığın Allâh’a adanmasıdır. Aslında her Müslüman malı ve canı ile bir vakıftır. Zira Bakara Sûresi’nin 156. âyetinde Hak Teâlâ meâlen şöyle buyurur: “Bizler Allâh’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” Bütün ibâdet ve ilâhî emirlerde de bu […]

Continue reading »

150. Vuslat Yıldönümünde MEHMED SAİD HEMDEM ÇELEBİ

Dr. Yakup ŞAFAK yakupsafak@hotmail.com Konya Mevlânâ Dergâhı’nın 24. postnişini Hacı Mehmed Çelebi (v. 1155/1742-43) 31 yıldır makamda bulunuyor; Osmanlı coğrafyasındaki bütün Mevlevîleri, mânevî şahsında temsil ediyordu. Vefat tarihinden birkaç yıl önce büyük oğlu Hüseyin Rıfat, 40-45 yaşlarında iken irtihal etmişti; küçük oğlu Mehmed Said ise henüz sekiz yaşındaydı. Çelebi her ne görüyor ve ne hissediyor ise o tarihte, dergâhtaki bütün […]

Continue reading »

VAKIF HASSÂSİYETİ Allâh’ın Mülkünde Emânet Şuuru ve SAHİP Mİ? EMÂNETÇİ Mİ?

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hoacefendi İnsan; akıl, zekâ, beyan gibi kabiliyetleriyle âlemde tasarruf etme salâhiyetine sahip olarak yaratılmış bir zirve, kâinâtın gözbebeği bir varlık. Bu sebeple; Canlı ve cansız bütün varlıklar insanın emrine ve hizmetine âmâde kılınmış. İnsan bu lutf-i ilâhî sayesinde; Toprağı işlemekte, onun sayısız mahsullerinden ihtiyaçlarını gidermektedir. Madenleri işlemekte, çok yönlü istifade etmektedir. Sulardan da her bakımdan […]

Continue reading »

HAYÂ ETMEK LÂZIM!

İrfan ÖZTÜRK Îmânın kemâli Rasûl-i Zîşân Efendimiz’e muhabbetle mümkündür. O’nu her şeyden ziyade seveceğiz, sayacağız; O’nu incitmemeye çalışacağız. Böyle yapmadıkça, îmânımız kemâle ermez, îmânı kemâle ermeyenler de elbette âlâ olamaz, esfel olurlar. -Sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den «sıradan biri» gibi bahsetmek, sünnetini hafife almak, O’nun âlinden, ailesinden, aile büyüklerinden bahsederken ileri-geri konuşmak O’nu incitmektir, Arş-ı âlâyı gazapla titretecek bir edepsizliktir. […]

Continue reading »

HERKES DÎNİNCE İBÂDET ETSİN!

Handenur YÜKSEL Osmanlı Devleti’nin yedinci hükümdarı Fatih Sultan Mehmed, 1432’de Edirne’de doğdu. 29 Mayıs 1453’te 54 gün süren bir kuşatmanın sonunda İstanbul’u fethetti. Tahtta kaldığı 30 sene zarfında seferler ve gazâlarla meşgul oldu; 17 devlet, 200 civarında şehir ve kale fethederek, ilâhî rızâyı tahsil alanında büyük gayret gösterdi. Avnî mahlâsını kullanan Fatih, ulvî duygularını, yazdığı bir şiirinde şöyle dile getirdi: […]

Continue reading »

Vefatının 54. Yıldönümünde AZİZİYE KAHRAMANI NENE HATUN

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Ruslarla yapılan Kırım Harbi sonrasında, yani 1857 yılları civarında; Erzurum’un Çeperli köyünde doğan Nene Hatun, aynı köyden Nalbant İbrahim’le evlendi. Erzurum’un işgale çalışıldığı gece, kucağında üç aylık bebeğiyle, henüz yirmisinde genç bir gelindi. 23 Nisan 1877’de, Ruslar birçok cepheden saldırıya geçtiler. Böylece büyük insan ve toprak kaybına mal olan «93 Harbi» başladı. O sırada Şark Ordusu’nun başında […]

Continue reading »

Dünyada Barışın Anahtarı FETİH RUHU

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Nerede bir mazlum varsa, onun imdadına koşma gayretinde olan Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesinden sonra, dünya; bitmez-tükenmez savaşlar, kargaşalar gayyâsında kıvranıyor; kan ve ateş deryasında inliyor. Bu vahim durumdan en fazla etkilenen de, imâmesi kopmuş tesbih taneleri gibi dağılmış olan İslâm ülkeleri. Albert Camus, 20. asrı, «cinayetler asrı» olarak tavsif ediyordu. Gidişat, yeni asrın da bu istikamette […]

Continue reading »

BÜYÜK SELÇUKLULAR

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com Türklerin tarih boyunca kurdukları etkili devletlerin en büyüklerinden biri de Oğuzlar tarafından kurulan Büyük Selçuklu Devleti’dir. Türkler bu devleti inşa ederken, millî hasletlerinin ve yeni girdikleri İslâm medeniyetinin esaslarından yararlanarak muazzam müesseseler oluşturmayı başarmış ve ardından gelen Türk-İslâm devletleri de bu müesseseleri geliştirerek devam ettirmiştir. Bu müesseselerden en önemlileri: Osmanlılarda tımar sistemi olarak anılan iktâ isimli toprak […]

Continue reading »
1 79 80 81 82 83 104