Mesajlarıyla İSTİKLÂL MARŞI

Ahmet Ünal BAĞBAŞLIOĞLU İstiklâl Marşı’nı değerlendirirken yazıldığı şartları göz önünde bulundurmak lâzımdır. Gerçek bir istiklâl marşı, esarete düşmek tehdidiyle karşı karşıya kalmış bir milletin bu durumdan kurtulmak için mücadele ettiği bir zamanda, istikbâlde doğacağına inanılan istiklâl güneşini müjdelemek için yazılır. Türk İstiklâl Marşı bu tarife en uygun şiirlerden biridir. Mondros Mütârekesi ile 1918’den sonra işgaline başlanan Anadolu’yu bu durumdan kurtarmak […]

Continue reading »

Eski Zamanlardan BİR NEFES HUZUR

Özlem DOĞAN doganozlem79@hotmail.com “Komşu komşunun külüne muhtaç” demiş atalarımız. Lâkin ne hakkıyla komşuluk kaldı, ne de içten paylaşılacak bir tutam kül… “Komşusu açken tok yatan, bizden değildir.” düsturuyla yetişen ceddimiz Osmanlı’nın komşuluk ve mahalle âdâbından bugüne çok şey değişti. Zaman; sadece takvim yapraklarını değil, bazı insanî ve vicdanî hassasiyetlerimizi de birer birer savurup dağıttı geçtiği yüzyıllara… Bu topraklarda bizden önce […]

Continue reading »

İnsan Fıtratındaki Hususiyetler-3

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İmam Gazâlî Hazretleri, insan fıtratında üç temel sâik tespit eder: Kuvve-i akliyye, Kuvve-i gadabiyye, Kuvve-i şeheviyye. KUVVE-İ ŞEHEVİYYE İlâhî ölçüler ışığında gerek kuvve-i akliyyede gerekse kuvve-i gadabiyyede yani aklı ve öfkeyi kullanmak hususunda îtidali/dengeyi yakalamak, hiç şüphesiz ki insana büyük bir olgunluk kazandırır. Ancak nebevî terbiyeye baktığımızda bu olgunluğun tamamlanması için ciddî bir eğitimden […]

Continue reading »

Bisküvi İsteyen ETİYOPYALI ÇOCUKLAR!..

Mücahid GEDİKLİ İçinde yaşadığımız dünyanın bir yerindeyiz. Burada çocuklar dünyanın bir başka yerindeki çocuklar gibi şen ve çocukluklarını kendi hâllerinde yaşamaktalar. Ama farklı bir atmosfer var burada; Etiyopya’da veya eski adı ile Habeşistan’da. Fakirliğin ve yoksulluğun hüküm sürdüğü ve bize hangi nimetlerin içinde olduğumuzu hatırlatan bir iklimdeyiz. Suyun bidonlarla taşındığı, çocuk ölümlerinin çok sık yaşandığı meşakkatli, dertli bir diyardayız. Belli […]

Continue reading »

DUÂSINI AL!..

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Üftâde Hazretleri’nin türbesini ziyarete gitmiştim. Orada Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri’nin sâdık ve âşık bir talebe olarak hocası Üftâde’ye: «Bâğ-ı aşkın andelîbi Hazret-i Üftâde’dir.» diye başlayıp kaleme aldığı şiir beni çok duygulandırdı. Onunla aynı hissiyatı yaşadım. Gönlümde: «Yâ Hazret-i Hüdâyî, seni de böyle anlatmalı!» diye bir iştiyak kıvılcımı parladı. Melekler imreniyor, keyfiyet Hüdâyî’dir; Hayat numûnesidir, şahsiyet Hüdâyî’dir… […]

Continue reading »

Dilde Sadeleşme Hususundaki Görüşleri ve AHMED REMZİ DEDE

Dr. Yakup ŞAFAK yakupsafak@hotmail.com Son devir Mevlevîliğinin örnek şahsiyetlerinden biri olan, Üsküdar Mevlevîhânesi son postnişîni âlim, fâzıl insan Ahmed Remzi AKYÜREK (1872-1944), aynı zamanda dîvan edebiyatının güçlü mümessillerinden biridir. Sadece mutasavvıflar ve Mevlevîler tarafından değil, aynı zamanda devrin önde gelen edip ve şairlerince de sevilen, sayılan ve müracaat edilen bir kişidir. Çünkü o, yalnızca içinde yaşadığı toplulukla ve kültürle yetinen […]

Continue reading »

ATEŞE LÂYIK BİRİYİM!

Handenur YÜKSEL İlk büyük mutasavvıflardan olan Bâyezîd-i Bistâmî, 777 yılında İran’ın Horasan eyaletinin Bistam kasabasında doğdu. Yüz üç üstaddan feyz aldığı söylenir. Büyük velî, maksadını umumiyetle mücerret kavramlarla açıklar. Kendi benliğinden geçip Allâh’ın zâtına ulaşmayı bir mîrac hâli olarak uzun uzun tasvir eder. Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri, çeşitli tarîkat silsilelerinde bir kolbaşı olarak önemli bir yer tutar. Kesin olarak bilinmemekle birlikte […]

Continue reading »

Her Yönüyle Kahraman FATİH SULTAN MEHMED

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Osmanlı tarihinde İstanbul’un fethi ve Fatih rûhu büyük bir mânâ taşır. Otuz yıllık padişahlığı döneminde ilâ-yı kelimetullah yolundan bir an bile geri kalmadan dört krallık ve on bir prensliği ortadan kaldıran Fatih, babasından devraldığı toprakları tam üç katına çıkarmıştır. Fatih’in mânevî cephesini ilmik ilmik işleyen âbide şahsiyetler arasında bilhassa Molla Gûrânî ve Akşemseddin Hazretlerinin payı büyüktür. Şehzade […]

Continue reading »

Ben Milletimin Şiirinden NASIL AYRILIRIM!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Sene 1921. Yahya Kemal tedavi maksadıyla Sofya’dadır. O günlerde Bulgarların millî şairlerinden, Türk düşmanlığıyla bilinen Vazov ölür. Cenazesine Türkler de katılacaktır. Yahya Kemal vatana döndükten sonra yazdığı intibâları içerisinde bu cenazeden bir sahne aktarır: “Ah esaret! Ne fecî cilvelerin vardır! O gün cenazede tabiî bilıztırar (zorakî olarak) Vazov’un menfûru Türklerin de heyetleri vardı. Ben o fesli […]

Continue reading »

YAHYA KEMAL MÜZESİ

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com «20. Yüzyıl Türk Şiirinde BEŞ ŞAİR» adlı kitabımıza aldığımız beş şairden biridir Yahya Kemal… Dîvan edebiyatının öldüğünün söylendiği, «aruz»un şiirimizde artık bir «vezin» olarak kerhen kullanıldığı, bu veznin Türkçe ile bağdaşamadığının savunulduğu bir dönemde; «hâlis şiir» avcısı olarak ortaya çıkan ve büyük bir hayran kitlesinin gönlünde şiirin kaynağı, sanatın kaymağı olan «üstad»ın adıdır Yahya Kemal… Şiirini aruzla […]

Continue reading »
1 82 83 84 85 86 104