İŞARETLER Mazi ve İstikbâl Arasında ZAMAN ANLAYIŞIMIZ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Zihinlerimize telkin edilen ve farkında olmadan kendi kültürümüze bakışımızı etkileyen, klişe hâline gelmiş bir takım kabuller vardır. Bu kabullerden biri: “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” sloganıyla ifade edilen, zamanın sürekli yenilikler getirdiği, değişimin kaçınılmaz olduğu inancıdır. Bu inanç, kendi kültür temelimizle aramıza girerek, ona olan inancımızı buğulandırmakta gibidir. Kendi medeniyetlerini «insanlığın ulaştığı zirve» olarak kabul eden […]

Continue reading »

NAKIŞ NAKIŞ İSTANBUL Eyüp Sultan Türbesi’ndeki GÜMÜŞ ŞEBEKE

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, hicret yolculuğunu tamamladığı sırada bir mesele ortaya çıktı. Kime misafir olacaktı? Aslında Medineli Müslümanların hepsi O’nu misafir etmeye hazırdı. Ne var ki O, devesi Kusvâ’nın yularına yapışıp kendisini davet edenlere şöyle buyurdu: “Hayvanı serbest bırakın, yolundan çekilin, o yedilmektedir.” Kusvâ kimin kapısının önünde çökerse, onun misafiri olacağını duyurdu. Sevgili Rasûl’ün devesi […]

Continue reading »

«Malta Yok» Deyimi, BİZDE NEDEN YOK?

Doç. Dr. Ahmet KAVAS akavas@istanbul.edu.tr İnsanlar gibi kullandıkları kelimeleri de farklı coğrafyaları dolaşır. Hattâ bazı kelimeler ilk sahiplerinden ayrı kalsalar bile kendilerini daha sonra sahiplenenler sayesinde varlıklarını sürdürürler. Dillere yeni kelimelerin kazandırılması önemli toplumlararası etkileşimlerden biridir. Bu mânâda dünyada çok sayıda dilden etkilenen ve onları etkileyen lisanlardan birisinin de Türkçe olduğu bilinmektedir. Türkçenin en fazla etkilendiği ve çok sayıda kelime […]

Continue reading »

Şeyhülislâm Yahya ve Nükteleri

Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK noztoprak@marmara.edu.tr Bir gün Fatih Camii’nde sofu vaizlerinden Hurşîd Çavuş, Türk edebiyatının en büyük gazel şairlerin-den biri olan Şeyhülislâm Yahya’nın (1561-1644) o günlerde nazmettiği; “Mescidde riyakârlar bırak riya ede dursunlar, sen meyhaneye gel çünkü orada ne riya ne de riyakâr vardır.” anlamındaki: Mescidde riyâ-pîşeler itsün ko riyâyı, Meyhâneye gel kim ne riyâ var ne mürâyî beytini kastederek; […]

Continue reading »

Şairlerin Toplumdaki Yeri

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ ahsevgi@selcuk.edu.tr İnsanlığın huzur ve refahı için başlatılan birçok hare¬ketin öncüsü şairler olmuştur. Gönüllerdeki «mukad¬des ateş»i tutuşturan onlardır. Yunus Emre olmasa «hoşgörü»yü, Âşık Paşa olmasa «birlik fikri»ni, Süley¬man Çelebi olmasa «Peygamber sevgisi»ni Türk milleti olarak zihnimize kim nakşedecekti? Hazret-i Mevlânâ; «Şairlik peygamberlikten bir parçadır.» der. İlk şiiri Hazret-i Âdem’in söylemiş ol¬duğuna dair rivayet dikkate alınırsa peygamberlerin görevleri […]

Continue reading »

Tarihin Değirmenine Su Taşıyan Şehir: Hama

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM ridvancanim@mynet.com Benim adım dertli dolap Suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş Çalap Derdim vardır inilerim. Yunus Emre Suriye’nin Humus’tan sonra dör¬düncü büyük şehri Hama… Za¬ten Şam’dan Halep’e uzanan yol-culuğumuzun da Humus’tan sonraki durağı burası… Orta Doğu’nun bu güngörmüş şehrinin yaşı neredey¬se beş bine dayanmış… Asırlardır sularıyla ona hayat veren Âsi Nehri aslında bana sorarsanız onun […]

Continue reading »

İskele Camii’ndeki Güneş Saati

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com 1522 yılında Topkapı Sarayı’nda dünyaya gelen Mihrimah Sultan, Kanunî’nin hayatta kalan tek kızıdır. Babası tarafından çok sevilen küçük prenses, annesi Hürrem Sultan’ın neza¬retinde iyi bir eğitim gördü. Henüz 17 yaşındayken (1539) Diyarbekir Beyler¬beyi Rüstem Paşa’yla evlendirildi. Dü¬ğün merasimi, erkek kardeşleri Bâyezid ve Cihangir’in sünnet düğünüyle birlikte At Meydanı’nda (bugünkü Sultanahmet Meydanı) büyük şenliklerle yapıldı. Rüstem Paşa bu […]

Continue reading »

Hayır Peşinde Koşan Osmanlı Hanımları

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Geçmişimizi ve Osmanlı’yı batılı kay¬naklardan ve ısmarlama tarihçiler¬den öğrenmeye çalışırsak yanılırız. Zira içlerinde insaf taşıyanlar olmakla beraber, çokları Osmanlı sarayı, vali¬de sultanlar ve harem hayatı hakkında ipe-sapa gelmedik şeyler yazmışlardır. Hâlbuki Osmanlı irfanı, harem için muazzam bir terbiye sistemi kur¬muştur. O nasıl bir terbiye sistemidir ki; Arnavut, Bulgar, Ermeni ve Boşnak olarak 7-8 yaşlarındaki kimsesiz veya savaşta […]

Continue reading »

Hem Zor, Hem Kolay

M. Ali EŞMELİ seyri@yuzaki.com Mutlaka kestane ağacı görmüşsünüzdür. Görmüşseniz, üzerindeki dikenli kestanesini de bilirsiniz. Henüz dalındaki kestane sadece bir kirpidir. Dikenli duvarlar içindedir. Elle tutmaya gelmez. Avucunuzu kan revan eder. Erbabı; Onu dalından uygun bir sırıkla toprağa silkeler. Sonra kirpisinin ağız kısmını bir nesne ile açtırarak dikenlerin içinden çıkarır. Güzel güzel taneleri artık elinize alabilirsiniz. Fakat o hâlde yiyemezsiniz. Serttir. […]

Continue reading »

Hâlid bin Velid’i Tanır mısınız?

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM ridvancanim@mynet.com Şâm-ı Şerîf ’i mahzun bir şekilde ardımızda bıraktık… Bakalım bu güzel rüyanın sonu nereye varacak!.. Gözlerim harap, yıkık-dökük bir şehir tablosu ararken ve de muhtemel bir tepe üzerinde gravürlerdeki o muhteşem Humus Kalesi’ni bir an önce görmeyi arzu ederken, rehberimiz Nedim Bey, ne yazık ki o kalenin artık sadece gravürlerde kaldığını belirtmekle yetiniyor. Kendimizi […]

Continue reading »
1 89 90 91 92 93 104