Ya Ona Ulaşamasaydık

Bünyamin ÇİL İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneğimiz dünya çapında faaliyetlerine devam ediyor. Biz de belirli aralıklarla, ilgilendiğimiz ülkelere ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Geçen ay da dünyanın bir ucuna Brezilya ve Meksika’ya ziyaretlerimizi tamamladık. Gittiğimiz yerlerde IBS’in gayreti ve tanıtım çalışmalarıyla Türkiye sevdasının artarak devam ettiğine gururla şahit olduk. Bildiğiniz gibi geçen kurban bayramında IBS olarak kurbanlarınızı, Güney Amerika’ya ulaştırmıştık. IBS’nin Brezilya’daki […]

Continue reading »

Boşa Çıkan Sözler!

Handenur YÜKSEL Osmanlı tarihini anlatan iki ciltlik eseri ile tanınan ünlü tarihçi Peçevî, 1574’te Mohaç civarındaki Peç şehrinde doğdu. Asıl adı İbrahim’dir. Dedesi, Fatih Sultan Mehmed’in silâhtarlığında bulunmuş olan Kara Davud’dur. Babasının ölümü üzerine, henüz 14 yaşlarında iken Budin’de bulunan Lala Mehmed Paşa’nın yanında hizmete başladı. Daha sonra Kanije Muhafızı Tiryaki Hasan Paşa ile tanıştı. Macarcayı iyi bildiği için barış […]

Continue reading »

Süleymaniye’nin İhtişamlı Kubbesi

Can ALPGÜVENÇ Yaklaşık bir asırlık ömrünü 9 Nisan 1588’da İstanbul’da noktalayan mimarların piri Koca Sinan, yakın dostu Sâî Mustafa Çelebi’ye yazdırdığı «Tezkiretü’l-Bünyan» adlı eserinde, Süleymaniye Camii’nin açılış hikâyesini şöyle anlatır: Bazı nifak ehli, söz birliği ederek, saadetli padişaha kötü niyetli dilekçeler yazıyorlarmış. Süleymaniye’nin inşası hakkında: «Kusuru ortaya çıkacak diye binayı iskeleden çıkaramıyor! Kubbenin duracağı şüpheli, herif bu yüzden ne yapacağını […]

Continue reading »

Çınar Ağacı

CELÎL (Halil GÖKKAYA) Biz bir çınar ağacıyız ezelden, Besmeleyle ululuğa ermişiz, Besmeleyle su içmişiz bir elden, Nice yüzler, ne asırlar görmüşüz… Ağaç, halkımızın hücresinde var, Şehzadeler için dikilmiş çınar, Saraylara gönlümüzü vermişiz… Göğüs gerdik fırtınaya, doluya, Dertlerle yaşadık çok uzun yıllar… Kim bilir kaç nesil sır oldu suya, Kim bilir kaç nesil gördü bu dallar? Darbe yedik içten içe çürüdük, […]

Continue reading »

Röportaj – Fetih Medeniyetinin Lisanı DÜNYA DİLİ TÜRKÇE

Kemal YAVUZ Kimdir? 1947 tarihinde Konya-Küçükkarapınar’da doğdu. Adiller İlkokulu’nu, Ermenek Ortaokulu’nu ve Konya Erkek Lisesi’ni bitirdi. 1971’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1973 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi’ne Osmanlıca asistanı olarak tayin edildi. 1977’de doktor unvanını aldı. 1978’de Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde asistan oldu. Yabancı dilini geliştirmek üzere 1981-1982 yılında Fransa’ya gitti. […]

Continue reading »

Şehzade Mehmed Nasıl Sultan Fatih Oldu?

ALİ RIZA BUL Osmanlı devletinde şehzadeler, yüklenecekleri büyük vazifeye göre çok ciddî ve îtinalı bir terbiye ile yetiştirilmekteydiler. Şehzadelerin yetiştirilmesinde umumî ilkeleri koyarak bu terbiyeyi sistemleştiren Osmanlı sultanı, İkinci Murad oldu. Bu ileri fikirli padişah, şehzadelerin zihnî ve rûhî eğitimine büyük titizlik göstererek kendinden sonra gelen idarecilere geniş ufuk açmıştır. Bu minvalde, oğlu şehzade Mehmed’i, çok küçük yaşlarda ilim ve […]

Continue reading »

Kurtuba’nın Acısını İstanbul Unutturdu

DOÇ. DR. AHMET KAVAS Müslümanlar; dinlerini Arap Yarımadası’nın tamamında kısa zamanda yaydıktan sonra buranın dışındaki coğrafyalarda da yeni fetih hareketlerindeki başarılarıyla coşkunluklarının zirvesine çıktılar. Artık Akdeniz havzası, Kafkaslar, Orta Asya, Hint alt kıtası ve Afrika sahilleri toplumlarından milyonlarca insan İslâm ile müşerref olmuştu. Öyle ki Hazret-i Muhammed’e ilk vahyin gelişinin yüzüncü yılında Avrupa’nın en batısında yer alan Güney İspanya bile […]

Continue reading »

Ulubatlı Hasan

ÜMİT FEHMİ SORGUNLU Askerler o gün erkenden kalktı. Uykusuz geçen bir gecenin sabahında yüzler gergin, tedirgin ve heyecanlıydı. Dudaklarda hâlâ geceden kalma dua mırıltıları vardı. Bölük bölük, abdest tazelemek için ibriklere yürüdüler. İbrikçibaşının akıttığı incecik sulara birkaç el birden uzandı. Hasan’ın içi içine sığmıyordu. Bu kutlu yolda kendisinin de öncü seçileceğine inanıyordu. Önce Molla Gûrânî ve Akşemseddin gibi büyüklerin himmeti, […]

Continue reading »

Fetih ve İşgalin Farkı

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Tarih öğretmeni Muhsin Bey, Osmanlı fetihlerini işgalden ayıran hususiyetleri sayıyordu. Fakat Zeki adındaki bir öğrenci anlattıklarına sık sık itiraz ederek sözünü kesiyordu: ¬“–Ama hocam, bu söyledikleriniz çok sübjektif şeyler. Fetih, işgal, istilâ… Neticede hepsi aynı şey. Belli bir ekonomik ve askerî güce sahip devlet veya milletin yeni topraklara açılması… Bu arada kendi ideolojisini de oraya taşıyor, tabiî […]

Continue reading »

“Benim Anam-Babam Türkiye!”

BÜNYAMİN ÇİL Bir hâdiseyi duymak veya okumakla, onu bizzat görmek arasında dağlar kadar fark var. İnsan okuduğu veya duyduğu bir şeyi yerinde görünce bu farkı daha iyi anlıyor. Çünkü yakînen görmek, gönüldeki mahmur duyguları uyandırıyor ve uzaktan görmeniz mümkün olmayan nice vâkıaları görmeye başlıyorsunuz. Geçen ay IBS’nin Endonezya Açe’de yapmış olduğu muhteşem çalışmaları yerinde görmek nasip oldu. Gördüklerim, Açe hakkındaki […]

Continue reading »
1 94 95 96 97 98 104