DÜŞMEYE!..

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Dîn-i İslâm, o güzel nazlı kuğu, Ateş altında ne hâl? Taştı buğu. Hırlıyor, bombalıyor kâfirler, Döndü enkāza bütün Orta Doğu. Çiğniyor hokkabazın ağzı barış, Durmadan, patladı her kan oluğu. Çâre tek Sen’de İlâhî, Sen acı! Boğmasın ümmeti zulmün doruğu! Yalvarır dert ile Seyrî; yâ Rab! Mazlumun düşmeye bayrak ve tuğu… vezni: feilâtün / feilâtün […]

Continue reading »

132. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, “Birlik ve beraberliğe her zamankinden fazla ihtiyacımızın olduğu bu günlerde…” denir, her zaman. Çünkü; Birlik ve beraberliğe ihtiyacın olmadığı bir zaman yoktur ki… Birlik ve beraberlik, dirlik ve dirilik demektir. Birleri beraber tutan, kurda kuşa yem etmeyen şey; tesbihin ipidir, kardeşliktir, uhuvvettir, vahdettir ve ittihattır… Camilerimizin safları misali, intizam ve insicam; ordunun safları misali, düşmana korku ve ihtişamdır […]

Continue reading »

EY MÜ’MİN UYAN!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Kardeşliğe saldırmada şeytân ile düşman, Ey mü’min uyan, yoksa batarsın yere pişman! Seyrî de fedâ; aynı vücûd ol, dedi Ahmed; Sevmek, acımak şan; korumak kardeşi, îman! 28 Ocak 2016; 12:00, AKMESCİD, Sancaktepe İstanbul mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün

Continue reading »

Kahır mı, Lütuf mu? BU DEVRİN SONRASI NE?

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Cihânı etti harâb, âhiretsiz ömre dalan, Huzûru yaktı bu dünyâda şeytan aklı alan! Zeminde güçsüzü ezdikçe çok şımardı fakat, Hüner mi, zâlime ancak cehennem oldu kalan! Başında yoksa ecel gözlüğün, sonunda a göz, Çıkar bu köhne hayattan ne anladınsa yalan! Unuttu mahşeri Nemrut, ne kahra tosladı o, Beşer, neden yine düşmekte aynı hâle şu […]

Continue reading »

AYIRMASIN!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yetiş bu ümmete imdâda yâ Habîballah, Şefâat et, iki dünyada yâ Rasûlâllah!.. Kapındayız; gözümüz nemli, gönlümüz gamlı, Bu canımız, tenimiz, hasretinle ihramlı. Kapındayız Sana pervâne, ey Gönül Nûru, Ayırmasın bizi Sen’den, kıyâmetin buhuru… vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün)

Continue reading »

DERMÂNA TÂLİBİM…

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Doğduğun gün koştum ammâ, tuttu alnımdan zamân, Yol bulup âhir bugün kervân olup geldim Sana!.. Avdetim «Dâru’l-Karâr» olsun, karârım kalmadı, Hasta düştüm, tâlib-i dermân olup geldim Sana!.. vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

HEEEY!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Hey; çakallar mı, koyunlar mı zulüm işlemede? Canavarlar mı, şu bülbül mü boğaz dişlemede? Hey; kovan hırsızı kâfir ayının belli adı, Ey petek, kim dedi mü’min arılar parçaladı? Hey; akıl kârı mıdır bir sürü zındık yarışı? Ey hekim, patladı mikropla ilâcın barışı! Hey ilim karnesi, kuşlar mı, domuzlar mı necis? Müslüman rûhu mu, küffar […]

Continue reading »

TOPRAK OLALIM…

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Dedirir âhirette pişmanlık: “Âh ah keşke toprak olsaydım!”* Bundan ibret alıp tüm insanlık, Dostun uğrunda biz türâb olalım… Biz de dâhil bütün cihân ehli, Bırakır her cürûfu yerlerde; Toprağın tertemiz ve mâhir eli, Çeker ihsanla yemyeşil perde… Arzı besler devamlı boynu bükük, Sesi çıkmaz, ayaklar altı yeri… Mütevâzı, gurur gözünde sönük, Yalnız Allah’tan arzular, […]

Continue reading »

KENDİNE GEL!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Pek yüceldin de tevâzûyu unuttun mu yine? Başa bin türlü belâ kibr u gurur, kendine gel! Geliver kendine Seyrî ile kadrin yücelir, İstiyorsan iki dünyâda huzur, kendine gel! vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün)

Continue reading »

YİNE YÂ RABBİ!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Zulüm Altında Perişan Nice Mazlum Adına; YİNE YÂ RABBİ! Olsun ancak yüzü ak, ay gibi insânın özü, Yoksa katran gibi gündüz-gece devrânın özü! Kin ve kan, bomba ve feryat, ne fenâ, işte terör; Çehre gül yüzlü fakat, kor gibi düşmânın özü! Söndürülmezse o nemrutça zulüm nârı bugün, Göremez cenneti mahşer günü pişmânın özü! Ağlıyor […]

Continue reading »
1 9 10 11 12 13 17