DÖNÜŞTÜRME SANATI

YAZAR : Ahmet ZİYLAN İnsanlık hâli deriz. İnsan ne kadar akıllı, uslu, şuurlu, dikkatli yaşasa da bazen ölçülerin dışına taştığı olur. Bilhassa çok üzgün, çok yorgun, çok bunalmış vaziyette olduğunda… Olmadık bir söz söyleyebilir. Olmadık bir iş yapabilir. Davranışları, aklının kontrolü dışına çıkar. Şîrâzeden çıkmış derler. Dağılmak üzeredir. Bunalıma girmiştir, öyle bir anda çaresizdir. «İnsanlık hâli» deyip; onu bazen görmezden, […]

Continue reading »

BAHÇELİ EVLERDE ÇOCUK OLMAK

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Ne zaman memleketimize gitsem, çocukluk yıllarım gözümün önünde canlanır. Anneannemlerin bahçeli evinde geçen yaz tatilleri, aklımda kalan en güzel hâtıralardır. Bahçeli evlerde çocuk olmak, şimdiki çocukların pek bilmediği bir güzelliktir. Belki anlatmaya kalksam o kadar güzel gelmeyebilir; çamurdan, taştan, ağaç dallarından oyuncaklarla oynamak… Öyle ya; birkaç tuşa basmakla, hattâ dokunmatik ekranlarda parmağını gezdirmekle oynanan […]

Continue reading »

PÂK ECDAT

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Seyyid Yahya Şirvânî Hazretleri, Azerbaycan’ın kuzeyinde Şirvan’da doğdu. Fatih Sultan Mehmed devrinde yaşadı. Şeyhi Sadreddin Hiyâvî’den hilâfet alarak Bakü’ye gitti ve orada irşadda bulundu. Kırk kadar kolu bulunan Halvetiye tarîkatının yayılmasında en önemli âmil olarak, Yahya Şirvânî’nin yetiştirdiği halîfeleri civar beldelere göndermesi kabul edilir. Halvetî tarîkatının «Pîr-i Sânî»si yani ikinci kurucusu kabul edilen Yahya […]

Continue reading »

16. YÜZYILDA OSMANLI-SAFEVÎ REKABETİ SAFEVÎLER VE ŞAH İSMAİL

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com Köklü bir tarihî geçmişe sahip olan İran topraklarında 1501 yılında Safevîlerin iktidara gelmesi, Osmanlı ve civar müslüman hanlıkları etkileyen çok önemli bir sürecin başlangıcını teşkil etmiştir. Kuruculuğunu Şah İsmail’in yaptığı İran ve Azerbaycan merkezli Safevî Devleti, On İki İmam Şiîliğini resmî mezheb olarak kabul etmiş, Anadolu’da yaşayan Alevî kitlelerini harekete geçirerek yayılma arzusu taşımıştı. Bu […]

Continue reading »

101. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Tanımak, inanmak, sevmek, sevilmek… Bunlardan maksat, yaklaşmak ve vâsıl olmak… Mârifet, muhabbet, îman, tevbe, istiğfar… Bunlar kalbî fiiller. Lisanda kalabilen beyanlar… Bunlar; fedâkârlıkla, sâlih ameller ile ispatlanmak, tescil edilmek ister. Çünkü; Kalp îmân eder, dil ikrar eder, bununla iş bitmez… Bütün vücudu, bütün âzâsıyla insan; kulluğa başlar. Kalbin, dilin ve fiillerin aynı istikamette olması; tutarlı bir insan, takvâlı […]

Continue reading »

ORUÇ, AÇLIK VE KAZANDIRDIKLARI…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi MELEKÛT ÂLEMİNİN ANAHTARI Hazret-i Âişe -radiyallâhu anha- Vâlidemiz; “–Melekût kapısını açmak için gayret edin!” demişti. Sordular: “–Ne ile?” Mü’minlerin Annesi şöyle cevap verdi: “–Açlık ve susuzlukla!” Çünkü insan; beden ve ruh terkîbi… Bir başka ifadeyle; o, beden kafesinde mahpus bir ruh… Her ne kadar bir arada iseler de; arzuları, gayeleri, istikametleri taban tabana zıt […]

Continue reading »

GELECEĞİN İNŞASI İÇİN

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com Her toplumun veya şahsın arzuladıkları arasında geleceği inşa etmek vardır. Tarihte kalıp gitmek, geleceğe ait hiçbir hazırlık içerisinde bulunmamak, yok olmayı başından kabul etmiş sistemlerde bulunabilir. «Kökü mâzîde olan âtîyiz.» düsturunu benimsemiş toplum ve şahıslara baktığınız zaman; onlar kendilerini ileriye götürecek çabalarla, geleceği hayır ve donanımlarla şekillendirme hassasiyetine sahip olmuşlardır. Hazret-i İbrahim -aleyhisselâm-; gelecek kaygısı […]

Continue reading »

Cömertliğin Böylesi! HANGİSİ DAHA CÖMERT?

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Kâbe’nin avlusunda hurma satan üç kişi aralarında konuşuyorlardı. Söz, döndü dolaştı; ihsana, iyiliğe, mertliğe ve cömertliğe geldi. Bunlardan birisi; “–Devrimizde insanların ihsan ve iyilik bakımından en üstünü, en cömerdi Arabetü’l-Evsî’dir.” dedi. Diğeri buna itiraz etti: “–Hayır, en cömert kişi Kays bin Sa‘d bin Ubâde’dir.” dedi. Üçüncü şahıs, kestirip attı: “–Hayır; ne o, ne öteki… Bugünün en […]

Continue reading »

TOHUMUN İRADESİ

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Tohum, toprağın sînesinde çatlamış ve filiz vermiştir. Çok geçmeden bitkinin filizleri toprağın üzerinde görülür. Fide yükseldikçe işi zorlaşır. Çünkü onu yukarılara, güneşe, semâya çeken bir iradenin yanında, onu yere çeken bir yer çekimi de vardır. Ona boyun eğdirmeye çalışan rüzgârlar vardır. Hele bir de başak gibi taşıdığı kıymetli nesil emâneti sebebiyle dolgun bir başı […]

Continue reading »

İRADE EĞİTİMİ

YAZAR : Mehmet Ali VAR varoglu5@gmail.com «İrade»; dilemek, istemek mânâsında bir kelime. Bir şeyi yapmak veya yapmamak konusunda karar verebilme yeteneğidir. Akıl ve ruh gibi insana has özelliklerdendir. İnsan bu gücü sayesinde iyi ile kötüyü, sevap yahut günahı seçip yapabilme gücünü hâizdir. İrade, aynı zamanda Allâh’ın sübûtî sıfatlarından biridir. Allah Teâlâ; dilediğini, dilediği zaman, istediği şekilde yapar. O, bir şeyin […]

Continue reading »
1 141 142 143 144 145 171