SEN’DEN ÖZGE, BİR DOST MU VAR?..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com   Yâ Rab; bu hamd, şükür Sana; Sen’den özge, bir Dost mu var?.. «Kulum» dedin, bu üryâna; Sen’den özge, bir Dost mu var?.. Sen’siz değil günüm, ânım; «Sen’i» söyler şu devrânım!.. Kerem eyle a «Sübhân»ım; Sen’den özge, bir Dost mu var?.. Su, od, hava, toprak tenim; Arş’ı taşır, hâl düzenim!.. Yâ Rab, Sen’sin tek güvenim; Sen’den özge, […]

Continue reading »

SAKIN HA!

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com   Aldanma dünyanın fânî hâline, Bitmez bu dünyada derd ü gam bitmez. İnanma yalancı güzelliğine, Bitmez bu dünyada derd ü gam bitmez. Bu hayat kullara bir imtihandır, Ya Mevlâ’yı Hak bil, ya nefsin kandır, Âkıbette ya nur ya nârdan tandır; Bitmez bu dünyada derd ü gam bitmez. İki meşhur kapısı var bu hanın, Dar gelir kafese […]

Continue reading »

NİYAZ

NİHÂNÎ (Sâdettin YILDIZ)   Gücüm yetmez ise zâlime karşı, Mazlumun gözünde yaş eyle beni! İstemem bedesten, istemem çarşı, Yoksul sofrasında aş eyle beni! Fânîlik yurduna düştüğüm günde, Sınama kulunu öfkede, kinde! Yüreğim çürürse beden içinde, Duygusuz, nasipsiz taş eyle beni! Derdimi kül edip geceye sersem, Hasretin tozunu yüzüme sürsem, Tutku zindanında esir düşersem; Göklere sığınan kuş eyle beni! Aynada aksimi […]

Continue reading »

24 OCAK ELÂZIĞ DEPREMİ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   Biçilmiş ekin gibi, binaları deviren, İnsafsız zelzeleyi, durdur yüce Allah’ım! Hasenâtı cehennem ateşine çeviren, Kini, kibri bilirim; kordur yüce Allâh’ım. Yirmi dört Ocak, arzın çalkalandığı gece, Ölüm korkusu tende, buz kesen soğuk hece. Ömürlük hâtıralar, saniyelik bilmece, İki duvar hayata, dardır yüce Allâh’ım. Başkasının hâlini, görmeyenin hâline, Acıyarak bakılmaz, su dökülmez eline. Zulmü şiâr edinip, […]

Continue reading »

ÖMÜR MEVSİMİ

Kemal AKGÜL kemalakgul1903@gmail.com   Ömür koca çınar… Konmuş dalında, Dert isimli nice kuş görünüyor. Ne sırlar saklıdır durgun halında, İçi çürük, dışı hoş görünüyor. Dalların yaprağı bir bir dökülür, Kar yağınca tevâzuyla bükülür, Geçer gün gün, ay ay zaman sökülür; Mevsimler ömrüme eş görünüyor. Yılların yükü var omuz başımda, Dükkânlar kapanır dünya çarşımda, Aynalara baktığımda karşımda; Kar yağmış, bembeyaz baş […]

Continue reading »

MUHAKEME

Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com   Sonu bir kış mıdır yoksa yaz mıdır, Her gün yaprak yaprak solan ömrümün? Devamı çok mudur bilmem az mıdır Acıyla, kederle dolan ömrümün? Yakındır beşikle kabrin arası, Bir gün bize gelir gitme sırası, Kârı devâ bulmaz gönül yarası; Bir sevdaya sebil olan ömrümün. Kul Hakkı, bu hâller kalıcı değil! Gidenler geriye gelici değil! Elinde ne varsa […]

Continue reading »

ŞAŞTIM ARKADAŞ!

Hadi ÖNAL hadional23@gmail.com   Emeksiz, zahmetsiz cennet rüyası, Görenlere şaştım, şaştım arkadaş! Benlik iksirine hüzzam mayası, Karanlara şaştım, şaştım arkadaş! Doğru tek, işte yol; al sana kanat, Diye hudut çizen rehbere inat, Zaman uyur sanıp serde saltanat; Sürenlere şaştım, şaştım arkadaş! Gönlüne îmânın demi akmadan, Kâinâta gölgesiz gözle bakmadan, Edep ocağında küfrü yakmadan; Duranlara şaştım, şaştım arkadaş! Sürgün hânesi der: […]

Continue reading »

HAYYAM RUBÂÎLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -34- UÇMALI MEYHÂNEYE DEK!

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Bâ-bâde-i gül-renk der-in kâşâne; Âmîziş ez-an cihet kun ey ferzâne! K’ez hâk-i tu her zerre ki ber-bâd dihend, Ser-mest reved tâ be-der-î meyhâne! Bâdeyle hukûku ârifin şöyle gerek: Ömrünce içip ölmeli hattâ içerek Savruldu mu yelde hâk olan zerreleri, Sermest olarak uçmalı meyhâneye dek! (Ömer Hayyam Rubâîleri, 2013, s. 557)

Continue reading »

NAZAR EYLE DÜNYAYA

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Gönül ufkumdan çıkıp, Seyrettim şu âlemi… Arş-ı Âlâ’ya bakıp, Seyrettim şu âlemi. Bulut sevda sağarken, Yaz yağmuru yağarken, Seyrettim şu âlemi; Ay geceye doğarken. Bakarak dağa-taşa, Hak rızâsınca yaşa, Seyrettim şu âlemi; İbretlik bir temâşâ. Gün geldi pek bunaldım, Kendi kendimle kaldım, Seyrettim şu âlemi; Nice ummâna daldım. Nazar ettim nakışa, Hayran kaldım nakkaşa, Seyrettim […]

Continue reading »

GÖNÜL

FİGÂNÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com   Ezelde aşk ile karılmış mâye, Yalan sevdâlara düşme ha gönül! Yâr’e vuslattır tek sevgiden gaye, Eğri yola girip, şaşma ha gönül! İnce bir terazi, bu aşkın yolu, Yâr’in mihri olan bin çile dolu, Gül ile yoğurur sabreden kulu; Edep eşiğini aşma ha gönül! Huzur diler isen, bekle huzurda, Ayrılıp gidenler, yem olur kurda, Döneceksin bir […]

Continue reading »
1 23 24 25 26 27 171