GAZEL

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com   Bîçâre gönül, derdine derman mı ararsın? Sevdâlı başın katline, ferman mı ararsın? Bilmem ki neden yollara düştün yine câhil, Yollarda acep kendine irfan mı ararsın? Âşıklığın unvânını aldınsa ne devlet! Gāfil yanılıp kendine unvan mı ararsın? Çok gözyaşı döktün, yetişir ağlama artık! Yangınları söndürmeye tûfan mı ararsın? Şaşkın Seferî bunca heves bunca telâş ne! […]

Continue reading »

PEYGAMBER (s.a.s.)’İN ORDUSU!

Servet YÜKSEL servety@t-online.de Ey aşkı kuşanmış îman erleri, Güzel Muhammed’in şanlı ordusu… Cenklerin en yiğit, yaman erleri; Güzel Muhammed’in şanlı ordusu… İşte Peygamber’in nurlu ordusu… Anadolu illerinden doğuyor, Ankā gibi küllerinden doğuyor, Hak bağının güllerinden doğuyor; Güzel Muhammed’in şanlı ordusu… İşte Peygamber’in nurlu ordusu… Oğuzhan’ın kutlu nesil boyları, Kan aynı kan, asâleti, soyları, Şehâdet ki düğünleri, toyları; Güzel Muhammed’in şanlı […]

Continue reading »

«OL!» DEYİNCE…

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com   Yâ Rab; canda, hilkat nûrun; Nefes verdin, halk eyledin!.. Âlemlere sığmaz «Var»ın; Şu gönlümü, mülk eyledin!.. Câna saldın, has mayayı; Ömre çaldın ar, hayâyı!.. «Gönül» denen bir deryâyı; Bir mânâya, gark eyledin!.. Sen a «Semî», duy sesimi; Sen’sin veren, nefesimi!.. Sen a «Basîr», gör nefsimi; Yedi ayrı renk eyledin!.. Her duâma; eman verdin, Arz’ı, Arş’ı mekân […]

Continue reading »

ZİFİR

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) nazbelli@yahoo.com   Sırılsıklam uyandım, Ipıslak bir bedenle. Ya hâlâ uykudaydım, Ya uykum kaçtı benle. Hayal-gerçek karıştı, Karanlık bir ufukta. Zifir rengiydi her şey, Siyah bir yolculukta. Düşünmek şöyle dursun, Delirmek vaktidir bu! Savaştım yastığımla, Dön artık kahpe uyku! Gerilmiş ok gibiydim, Zaman bir yay, sinirden. Ve yıllar geldi geçti, Hayâletlerle birden. Küçüktüm, saf ve mâsum, Günahsızdım, ne […]

Continue reading »

MEÇHUL BİR ZAMAN DEHLİZİNDE

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Rabbim her kuluna bir ömür yazmış, Her nefes alışta geçiyor zaman. Nefsine uyanlar azdıkça azmış, Oysa her göçenle, göçüyor zaman. Levh u kalem ile yazılmış kader, Ne sevinç dâimî, ne sonsuz keder, Aklı kullanmayan olur derbeder; Her ânı su gibi içiyor zaman. Türlü imtihanla sınanır Âdem, Ya nâra ya nûra yol alır kadem, Ya tenzîl-i rütbe […]

Continue reading »

RÜYADAKİ DEFİNE

Müverrih Râşid   دولت دنيا ايله عاقل اولور مى شادكام آدمه ويرمز فرح گنجينه بولسه خوابده Devlet-i dünyâ ile, âkil, olur mu şâd-kâm?!. Âdem’e vermez ferah, gencîne bulsa hâbda… gencîne: Hazine. hâb: Uyku. şâd-kâm olmak: Sevinmek. vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

MEVLÂNÂ-5 HATAYI ÖRTEN GECE

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   Yâr’a yazdıklarını neyle süzdü Mevlânâ. «Ne olursan ol da gel!» güzel sözdü Mevlânâ. «Göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi» İçi ile dışı bir, tende özdü Mevlânâ. «Hatayı örten gece», öfkeye düşman ölü, Olmak için çabaydı; fikir, feyzdi Mevlânâ. Dil gönül perdesidir, hidâyete giden yol, Bu yol yolcularına, şaşmaz izdi Mevlânâ. Tevâzûda toprağı, misal edinenlere, […]

Continue reading »

ÖMER HAYYAM RUBÂÎLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -31- EVLÂDIR!

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Nîkest be-nâm-ı nîk meşhûr şoden, ‘Ârest zi-cevr-i çarh rencûr şoden, Mahmûr be-bûy-i âb-ı engûr şoden; Bih z’an ki be-zühd-i hîş mahmûr şoden. Hoştur iyi bir nâm ile meşhûr olmak, Gamsız yaşayıp cihanda mesrûr olmak, Zâhid olup etrâfa çalım satmaktan; Evlâdır içip bâdeyi mahmûr olmak. (Ömer Hayyam Rubâîleri, 2013, s. 530)

Continue reading »

DEST-İ ZAMAN

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com   Gönlümün aynasında, özge insan görünür… Gülümseyen yüzümde, vird-i zeban görünür… Sığınarak içime, beklerim gül vaktini, Kar beyaz zirvelerden, fasl-ı hazan görünür… Visal akar gözümden, vuslatın peşindeyim, Ümitle beklediğim, dest-i zaman görünür… Yüreğimde tutuşur, Keremce sevdalarım, Şükür dolu hâlimde, ahd ü peyman görünür… Deldiğim taş kalplerdir, Ferhat sanmam kendimi, Mecnûn’un aşkı nerde, yerle yeksan görünür… Coşkun […]

Continue reading »

UNUTTUK

FİGANÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com Kapandık apartman denen evlere, Eşi, dostu artık özlemez olduk. Kırk yıllık hatırı yük olur diye, Kahvenin altını közlemez olduk. Bıraktık köyleri, döküldük şehre, Caddeler dönüştü, insandan nehre, Nasıl dûçâr olduk bu zâlim zehre; Geceler düşünüp sızlamaz olduk. Bedenler sahnede, düştü pazara, Kalmadı tahammül; söze, azara, Ar kalmayan yüzler nasıl kızara? İşlenen günahı gizlemez olduk. Kendinden başkayı […]

Continue reading »
1 32 33 34 35 36 171