EY DOST!

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com   Burcu burcu koku, yemyeşil bir renk, Rûhuma haz veren dağlar gibisin! Suların sesine benzer bir âhenk, Derinden derine çağlar gibisin! Ufkunu kaplarken kara geceler, İçinden yükselir yanık nağmeler, Kerbelâ içinde dinmeyen keder; Acılar içinde ağlar gibisin! Yolcunun derdini ne bilsin hancı, Dizilir bağrına dinmeyen sancı, Rûhunun ufkunu sardıkça acı; Hazana tutulmuş bağlar gibisin! Kim gördü dünyada […]

Continue reading »

GİTMELİYİM…

SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com   Dünya yalan, ömür talan, Gitmeliyim; gitmeliyim… Hayat kâbus, nefret yılan, Gitmeliyim; gitmeliyim… Sevmedim hiç ağyâr yüzü, Ne baharı ne de güzü, Doymak bilmez insan gözü; Gitmeliyim; gitmeliyim… Akıl uçuk, îman kertik, Dümen bozuk, gönül batık, Ruhlar çökük, derman bitik; Gitmeliyim; gitmeliyim… Hürriyetten hava aldık, Ferdîleştik, yalnız kaldık, Nefsimizi mala saldık; Gitmeliyim; gitmeliyim… Hakikate giden […]

Continue reading »

ANAM

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) nejatsefercioglu@hotmail.com   Başımda tacım anam, Sevgine açım anam, Dünyada her derdime; Sensin ilâcım anam. Olsam cihana sultan, Giysem altından kaftan, Sensin bana tek vatan; Sana muhtacım anam. Sensin elim, ayağım, Gül derdiğim tek bağım, Evim, barkım, ocağım; Sensin mîrâcım anam. 10 Mayıs 2015, Girne

Continue reading »

DÖRTDİVAN GÜZELLEMESİ…

Servet YÜKSEL servety@t-online.de   Hakk’ın kudret sofrası bir ovada kurulmuş, Ne hayatlar savurmuş harmanı Dörtdivan’ın… Oğuz boyları; suyu, havasına vurulmuş, Selçuklu mührü taşır, fermanı Dörtdivan’ın… Mor dağlardan bakınca bir gül gibi görünür, Gece ayaza çalar, sabah sise bürünür, Yolları hüzün, hasret, gurbetlere yürünür; Yüreğimde yaradır, hicranı Dörtdivan’ın… «Kırklar»ın meclisinde ötelere ağalım, Çocuklar; «Âmîn!» desin, yağmur olup yağalım, Sacayağı durduğum Geredelim, […]

Continue reading »

KENDİSİNİ OKUR ÂRİF

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com   «Mevzu vatan olduğunda» Derdi dedem; «Baş verilir!» Muhtaç kapı çaldığında, Ağırlanır aş verilir! Vahyin merhamet nefesi, Kuşatır cümle herkesi. Camilerde ezan sesi; Gün içinde beş verilir. Fitneyle iştigal söze, Yalanı yakmayan köze, Yanlışı gözeten göze; Çatık iki kaş verilir. Hürmetlidir ol ümerâ, Sinan mühürlü mimara, Selimiye’yi îmâra; Gül motifli taş verilir. Kulluğuyla kıymetliye, Hâlisane niyetliye, […]

Continue reading »

ADÂLET

Harun ÖĞMÜŞ   -«Hâkim Bey» şiirinin şairi merhum Abdurrahim KARAKOÇ’a rahmet niyazlarımla- Cihanda yok gören aslā, hümâ mıdır ne adâlet? Erilmez aslına, sırr-ı Hudâ mıdır ne adâlet? Ne yandan estiği meçhûl alevli bir yele benzer, Döner durur mütemâdî, havâ mıdır ne adâlet! Kâh irticâ iledir cengi, kâh Fetö’yle ve solla, Savaşta hep, Ali el-Murtezâ mıdır ne adâlet! Bulup fiillere her […]

Continue reading »

171. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Ramazan, bir gönül iklimidir… Gönül ikliminde; Kur’ân-ı Kerim var… Kur’ân’ı yaşamak ve yaşatmak var. Kur’ân için gayretler ve fedâkârlıklar var. Gönül ikliminde; gönül terbiyesi var. Tezkiye ve tasfiye var. Şeytanların bağlanmasını fırsat bilerek, cennet kapılarına koşmak var. Gönül ikliminde; güzel ahlâk var. Bâtınî farzlar olan; cömertlik, tevâzu, affedicilik, hak ve adâlet var. Gönül ikliminde; bilhassa merhamet var… «Mü’min, […]

Continue reading »

FETİH SANCAKLARI CESARETLE DALGALANIR

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com İnsan mizâcı, atılgan ve durgun olmak üzere başlıca iki ana hususiyeti hâizdir. İnsan olmak dolayısıyla; ondan beklenen faaliyetler, eserler ve mahsûller de bu hususiyetleri çerçevesinde teşekkül eder. Müktesebâtı ne kadar derin de olsa; takıntılarla, vehimlerle mâlûl, çekingen tabiatlı bir ferdin ortaya koyduğu neticeler, şüphesiz bu muhtevâ seviyesinde çıkmayacaktır. Hâlbuki, güzel işler yapma azmiyle dolu, girişken tabiatlı […]

Continue reading »

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler-GÖSTERİŞLİ ZİNDAN!

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com İbn-i Hacer el-Askalânî, 28 Şubat 1372’de Mısır’da doğdu. O dört yaşındayken önce babası, bir müddet sonra da annesi vefat etti. Onu ve ablasını babasının tüccar bir arkadaşı büyüttü. Dokuz yaşında hıfzını tamamladı. Mekke’de hadis okudu, fıkıh ve Arap dili üzerine çalıştı. Şiir ve edebiyatla meşgul oldu. Medreselerde hocalık yaptı. 1423’te Mısır Memlûk Sultanı Seyfeddin Barsbay’ın baş […]

Continue reading »

RAMAZAN’DA KULLUĞA ERİŞELİM

Halil KAŞIKÇI Hamdlerin en samimîsi, en muhabbetlisi, yürekten gelen, burnumuzu sızlatanı dahî, bizi insan olarak yaratan Allah Teâlâ’ya karşı yetersiz ve kifâyetsizdir. Dünyaya gelen bir insan için en büyük rütbe, kulluk rütbesidir. Yaratanımıza, kendimizi bu dünyadaki hayatımız ve ibâdetimiz ile «kul» olarak kabul ettirebilirsek ne mutlu bize!.. Allah -celle celâlühû- kulunu seviyor, onun için atamız Âdem -aleyhisselâm-’ı cennette yarattı ve […]

Continue reading »
1 48 49 50 51 52 171