Ney Üçlemesi NEY, NEFES, NEYZEN…

YAZAR : Ali Rıza KAŞIKCI ali_rz_@hotmail.com 1… NEY Malûmdur. Ney daha bir kamışken koparılır kamışlıktan. Sonra yedi delik açılır vücudunda. Yedi sevda yarası. Bir ucundan nefesini verir insanoğlu ve parmaklarıyla «ney»in yaralarını sarar. Ve «ney»den çıkan ses de insanoğlunun yaralarını. İçine kızgın yağlar doldurulur. «Ney»in derdidir bu yağ. İnsanoğlunun sermayesi gibi onun sermayesi de derdidir çünkü. Yedi yara taşır o […]

Continue reading »

İKİ ASIR ÖNCE AKDENİZ’DE…

YAZAR : Mücahid BULUT   Geçtiğimiz Ekim ayı içerisinde Amerikan Deniz Kuvvetleri 241. yaş gününü kutlamak için sosyal medyada bir görüntü paylaştı. Görüntü üç ayrı kısımdan, bir tablo ve iki fotoğraf karesinden oluşuyordu. İlk kısımda, Türk bayrağı taşıyan Osmanlı askerleri ile Amerikan denizcilerin savaşını anlatan bir tablo; ikinci kısımda, bir savaş gemisi; üçüncü kısımda ise, bir uçak gemisi fotoğrafı yer […]

Continue reading »

O’nun Muhteşem Ahlakı -16-

Ebedî Fecre YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi (Ashâbını ve Ümmetini Tezkiye ve Terbiyesi) DÎNİN ve ŞAHSİYETİN TEMELİ Cenâb-ı Hak; sonsuz rahmetinin bir eseri olarak, insanlığa peygamberler gönderdi, yani sırât-ı müstakîme ulaştıran, selâmet yurduna götüren yolun rehberlerini lutfetti. Cenâb-ı Hak; elçilerini en sâlih, en temiz ve en güzel ahlâklı, en kâmil şahsiyete sahip insanlar arasından seçti. Demek ki din, en […]

Continue reading »

Şânlı Mazimizden Seçme Nükteler -AHMED YESEVÎ-Kuddise Sirruh

YAZAR : Abdullah Mesud HIDIR Mutasavvıf, şair Ahmed Yesevî -kuddise sirruhû-, 11. asırda Türkistan’ın Sayram kasabasında doğdu. Tahsiline Yesi’de başlayan Ahmed Yesevî, ilk tahsilini Arslan Bâb’dan aldı. Daha sonra Buhara’ya giderek devrin önde gelen âlim ve mutasavvıflarından Şeyh Yûsuf el-Hemedânî’ye intisâb etti. Ahmed Yesevî, Yesi’ye döndüğünde bir dergâh kurdu ve insanları irşâda başladı. “Âhirzamanda bizden sonra öyle sahte şeyhler zuhûr […]

Continue reading »

Cehennemi Söndüren Ateş

Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HERKES KENDİ GÖTÜRÜR! Hak dostlarından Behlül Dânâ; hikmetli ve ibretli sözlerle devrinin insanlarını, bilhassa Halîfe Harun Reşid’i îkāz etmeye çalışır, hakikat perdelerini aralayarak sık sık kıssadan hisseli mânevî dersler verirdi. Halîfe de onun bu hâlini sever, saraya girip çıkmasına müsaade ederdi. Behlül Dânâ, uzun bir süre […]

Continue reading »

BAŞINA DERT AÇMA!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Zannettiler: –Dürüst olunca işler düzgün gitmiyor, çünkü her çarşı eğilmiş, bükülmüş. –Aynen öyle, zaten virajlı ve zikzak yollarda düzgün gidilemez ki! –Üstelik herkes böyle. –Olmayan varsa da avcunu yalıyor. –Dil varmıyor ama dürüstlük, artık kötülükten beter başa dert! Farz ettiler: –Doğrulukla ticaret yürümüyor. –Yalana kim mecbur değil ki! –Mecbur ne kelime, şart o […]

Continue reading »

KEMÂLÂT ARAYIŞI

YAZAR : Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Kemâlât; olgunluk, bilgi, birikim ve tecrübe sonucu gelir. Olgunlaşmamış insanlardan kemâlât beklenemez. Bugün «ego»ların beslendiği sözüm ona (!) «yüksek kültür», insanları kemâlâta götürmüyor, bilâkis «benmerkezci» bir hayata götürüyor. Kemâlât; nefis mücadelesiyle içimizin bitmek tükenmek bilmeyen arzu ve isteklerinin sona erdirilmesi nâmına gelişen, mânevî bir disiplin süreci neticesinde oluşur. Seçeneklerin ve belirsizliklerin çoğaldığı bir dünyada […]

Continue reading »

BİR BİLİM ADAMININ PORTRESİ

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN demircan@istanbul.edu.tr Üniversiteye başladığımın ilk yılıydı; şâşaalı fakülte binası, büyük büyük amfiler, uzun koridorlar arasında insan kendini küçücük hissediyordu. Hele o otoriter, güçlü, erişilmez görüntüleriyle; top sakallı, papyon kravatlı, askılı pantolonlu profesörleri görünce; «İşte bir bilim adamı böyle olmalı.» diye düşünmüştüm. Ben de çok çalışacak; böyle top sakal bırakacak, papyonlu bir bilim adamı olacaktım. Hocalar […]

Continue reading »

Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -22

YAZAR : Mehmet MENCET Yüce Yaradan, insanı yeryüzüne gönderdiğinde; huzurlu, düzenli yaşasınlar diye âdeta kullanma kılavuzu gibi suhuflar, kitaplar ve nihayet hepsinin tamamlayıcısı olarak Kur’ân-ı Kerîm’i göndermiş. İnsan fıtratını en iyi kendisi bildiği için; ona göre kaideler ve kanunlar koymuş. Hiçbir zaman değişiklik ve zaafa uğramayacak ve kıyâmete kadar geçerli hükümleri bahşetmiş. Bunları da bizzat yaşayan Peygamber Efendimiz’i bize ihsan […]

Continue reading »

SAVAŞTA ÇOCUK OLMAK

ŞAİR : Ali AĞIR aliagir70@gmail.com Henüz altı yaşında, kimsesiz bir çocuğum, Acıyla sürüp gider şu hayat yolculuğum. Kederim; o heybetli dağlardan daha büyük, Küçücük omuzumda taşınır mı bunca yük? Nârin bir çiçek gibi yetişmem gerekirken, Yaşadıklarım beni, kocaman etti birden. Savaşın koynundayım, aklım erdi ereli, Acaba verilen tüm canlar neyin bedeli? Öde öde bitmiyor, bitmeyecek anladım, Âhirete kalacak hayallerim, murâdım. […]

Continue reading »
1 89 90 91 92 93 171